Dava İle İlgili Açıklamalar
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/02/2014 tarih ve 2011/14-2014/15 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 28/04/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacının İddia ve Görüşleri
Davacı vekili, müvekkilinin … ve … markalarının yüzün üzerinde ülkede saat emtiasını da kapsayacak şekilde tescilli olduğunu, Türkiye’ de de … nezdinde 14. sınıfı kapsayan marka tescillerinin bulunduğunu, markanın tanınmış marka olduğunu, davalının Sirkeci adresinde bulunan … tabelalı işyerinde …markalı taklit saatlerin tespit edildiğini, bunlardan iki adet satın alındığını, yapılan incelemede bu saatlerin orjinal saatler olmadığının anlaşıldığını, davalı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, işyerinde yapılan aramada 38 adet taklit saat ile bir miktar kullanım kılavuzu, saat kutusu ve garanti belgesi ele geçirildiğini, ceza kovuşturmasının devam ettiğini, böylece davalının hem noter tespiti ile hem de Savcılık talimatı sonucunda yapılan arama ile taklit saat sattığının belirlendiğini, müvekkilinin bundan dolayı büyük zarara uğradığını, davalının bu eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının tek satıcı gibi hareket edip aldatıcı beyanlarda bulunduğunu ileri sürerek, davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, bu tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine, durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının bu markayı internet üzerinde ya da sair mecralarda kullanmasının önlenmesine ve men edilmesine, el konulacak ürünlerin ve diğer malzemelerin karar kesinleştiğinde imhasına, şimdilik 10.000 Euro maddi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve verilecek kararın gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının İddia ve Görüşleri
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme Kararı
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu saatlerin orijinal olmayıp taklit saatler olduğunu iddia ettiğine göre bu iddianın davacı tarafça ispatının gerekli olduğu, dava konusu saatlerin taklit olduklarının ispat edilebilmiş olmadığı, ispat yükünün ters çevrilmesi için yeterli sebep ve verinin de bulunmadığı, somut olayda paralel ithalat savunmasının, ticari hayatın olağan akışı ile de çelişmediği, ispat yükü kendisine düşen davacı tarafın iddiasını ispat edemediği, mevcut şüphenin davalı aleyhine yorumlanarak saatlerin taklit olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Kararı
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak-Yargıtay
Marka Tescil İhlali Davasında Paralel İthalat Savunmasının Kabulü: Bir Değerlendirme
Bu makalede, fikri ve sınai haklar hukukunda sıkça karşılaşılan marka tescil ihlali davalarından birine dair bir mahkeme kararını detaylı olarak inceleyeceğiz. Özellikle, davadaki paralel ithalat savunmasının mahkeme tarafından kabul edilmesi ve kararın sonuçları üzerinde durulacaktır.
Dava Özeti
Davacı şirket, sahip olduğu ünlü marka altında üretilen saatlerin davalı tarafından taklit edilerek satıldığını iddia etmiştir. Davacı, bu durumun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, davalının bu eylemlerinin durdurulmasını, zararının tazmin edilmesini ve diğer yasal yaptırımların uygulanmasını talep etmiştir.
Davalı şirket ise, satılan ürünlerin paralel ithalat yoluyla elde edildiğini ve bu durumun yasal olduğunu savunmuştur.
Mahkeme Kararı
Mahkeme, davacı şirketin iddialarını ispat edecek yeterli delil sunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Özellikle, satılan ürünlerin taklit olduğunun kesin olarak kanıtlanamadığı ve paralel ithalat savunmasının da ticari hayatın olağan akışı ile çelişmediği belirtilmiştir.
Kararın Değerlendirilmesi
- Paralel İthalat Kavramı: Paralel ithalat, bir ürünün yetkili distribütör dışında başka bir kanal aracılığıyla bir ülkeye getirilmesi anlamına gelir. Bu durum, belirli koşullar altında yasal kabul edilebilir. Ancak, paralel ithalatın marka hakkına tecavüz oluşturmaması için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
- İspat Yükü: Marka hakkı ihlali davalarında, davacı şirketin iddialarını ispat yükümlülüğü vardır. Bu durumda, davacı şirketin satılan ürünlerin taklit olduğunu ve davalının bu durumdan haberdar olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
- Bilirkişi Raporu: Mahkemenin kararında bilirkişi raporuna atıf yapılması, teknik konularda uzman görüşüne başvurulduğunu göstermektedir. Bilirkişi raporu, mahkemenin kararını etkileyen önemli bir unsurdur.
- Ticari Hayatın Olağan Akışı: Mahkeme, paralel ithalatın ticari hayatın olağan akışı ile çelişmediğini belirterek, bu durumun yasal bir faaliyet olduğunu vurgulamıştır.
Sonuç
Bu karar, marka hakları konusunda önemli bir hukuki tartışmayı gündeme getirmektedir. Paralel ithalatın, marka hakları ile nasıl bir ilişki içinde olduğu ve bu tür davalarda ispat yükünün nasıl belirleneceği gibi sorular, hukukçular ve iş dünyası tarafından yakından takip edilmektedir.
Bu kararın önemli sonuçları arasında şunlar sayılabilir:
- Marka sahiplerinin dikkatli olması: Marka sahipleri, ürünlerinin paralel ithalat yoluyla piyasaya sürülmesi durumunda haklarını korumak için daha etkin önlemler almalıdırlar.
- Paralel ithalatın önemi: Paralel ithalat, tüketicilere daha uygun fiyatlı ürünlere ulaşma imkanı sunarken, aynı zamanda rekabetin artmasına da katkı sağlamaktadır.
- Hukuki belirsizliklerin devam etmesi: Bu karar, marka hakları ve paralel ithalat arasındaki ilişki konusunda hukuki belirsizliklerin devam ettiğini göstermektedir.
Sonuç olarak, marka hakları ihlali davalarında, her bir olayın özelliği dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır. Bu tür davalarda, hukuki süreçlerin karmaşıklığı nedeniyle, uzman bir avukattan destek almak büyük önem taşımaktadır.