Dava İle İlgili Açıklamalar
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.03.2011 tarih ve 2008/296-2011/44 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.05.2013 günü hazır bulunan davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacının İddia ve Görüşleri
Davacı vekili, müvekkili şirketin tescilli olarak kullandığı “TAÇ” markasının müvekkili tarafından yürütülen yoğun pazarlama ve tanıtım faaliyeti sonucu tekstil pazarında tanınmış bir marka haline geldiğini, müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalının “TAÇ” markasının tanınmışlığından faydalanmak ve haksız kazanç elde etmek maksadıyla tescil ettirdiği “TAÇMAHAL” markasının kötü niyetli olarak yapılmış bir tescil olup, hükümsüz kılınması gerektiğini, ayrıca davalının söz konusu markayı tescil ettirdiği şekilde de kullanmayıp, müvekkili şirkete ait “TAÇ” markasını çağrıştıracak ve iltibas yaratacak şekilde kullandığını, “TAÇ” ve “MAHAL” sözcükleri arasında boşluk bırakılarak bu şekilde markanın müvekkili şirkete ait farklı bir marka olduğu imajının uyandırıldığını, davalının eylemlerinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile men’ine, davalı adına TPE nezdinde tescilli “TAÇMAHAL” markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının İddia ve Görüşleri
Davalı vekili, “TAÇMAHAL”in Hindistan’da bulunan bir anıt mezarın adı olup, davacı adına tescilli olan “TAÇ” markasıyla benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme Kararı
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, “TAÇ” markasının tanınmış bir marka olduğu, fonetik açıdan taraf markaları karşılaştırıldığında davalı markası olan “TAÇMAHAL” ile davacıya ait “TAÇ” markasının birbirini çağrıştırır nitelikte olduğu, davacının “TAÇ” ibareli birçok markasının bulunmasının bu çağrıştırmayı güçlendirdiği, maddi ve yasal olgular gözetildiğinde davalının markasını kötü niyetli olarak tescil ettirdiği, davalının bitişik halde tescil ettirdiği “TAÇMAHAL” markasını tescil ettirdiğinden farklı olarak TAÇ ve MAHAL ibarelerini ayırarak kullandığı, bunda da davalının asıl amacının tüketici nezdinde ürününün “TAÇ” markasının yeni bir versiyonu gibi algılanmasını sağlamak olduğu, davalının tescili kötü niyetle yaptırdığı, markayı tescil ettirdiğinden farklı olarak davacı markasına benzer şekilde kullanmak suretiyle haksız rekabet yarattığı sonucuna varılarak, davanın kabulü ile davalının marka hakkına yaptığı haksız tecavüzün men’i ile davalı adına tescilli 20060/00736 nolu “TAÇMAHAL” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Kararı
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
Kaynak-Yargıtay
“TAÇ” Markası Davası: Marka Hakları ve Haksız Rekabet Üzerine Kapsamlı Bir Değerlendirme
Bu makalede, Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011 yılında verdiği ve daha sonra Yargıtay tarafından onanan önemli bir marka hakkı davasını inceleyeceğiz. Davada, “TAÇ” markasının sahibi olan şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir şirketin “TAÇMAHAL” markasını tescil ettirmesi ve kullanması nedeniyle ortaya çıkan hukuki ihtilaf ele alınmıştır.
Davanın Özü
Davacı şirket, tescilli markası olan “TAÇ”ın piyasada tanınmış bir marka haline geldiğini ve davalının “TAÇMAHAL” markasının kötü niyetle tescil edildiğini iddia etmiştir. Davacıya göre, davalı şirket, “TAÇMAHAL” markasını kullanarak “TAÇ” markasının itibarından haksız olarak yararlanmakta ve tüketicileri yanıltmaktadır.
Davalı şirket ise “TAÇMAHAL”in Hindistan’daki ünlü bir anıtı ifade ettiğini ve iki marka arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını savunmuştur.
Mahkeme Kararları
- Birinci Derece Mahkemesi: Mahkeme, “TAÇ” markasının tanınmış olduğunu, “TAÇMAHAL” markasının ise “TAÇ” markasını çağrıştırdığını ve davalının bu markayı kötü niyetle tescil ettirdiğini tespit ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Ayrıca, davalının “TAÇMAHAL” markasının tescilini hükümsüz kılmış ve markanın sicilden silinmesine karar vermiştir.
- Yargıtay: Davalı şirketin temyiz başvurusunu reddeden Yargıtay, birinci derece mahkemesinin kararını onamıştır.
Kararların Değerlendirilmesi
- Marka Benzerliği ve Çağrışım: Mahkeme, iki markanın fonetik olarak benzer olduğunu ve “TAÇ” markasının piyasadaki tanınmışlığının “TAÇMAHAL” markasının tüketiciler tarafından “TAÇ” markasıyla ilişkilendirilmesine neden olduğunu tespit etmiştir.
- Kötü Niyet: Mahkeme, davalının “TAÇMAHAL” markasını tescil ettirirken “TAÇ” markasının itibarından yararlanma amacı güttüğünü ve bu durumun kötü niyet teşkil ettiğini değerlendirmiştir.
- Haksız Rekabet: Davalının “TAÇMAHAL” markasını kullanarak “TAÇ” markasıyla rekabet etmesi ve tüketicileri yanıltması nedeniyle haksız rekabet oluştuğu kabul edilmiştir.
Kararın Önemi
Bu karar, marka haklarının korunması ve haksız rekabetin önlenmesi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Karar, markaların sadece kelime olarak değil, aynı zamanda fonetik olarak da benzer olabileceğini ve bu durumun marka haklarının ihlali olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir. Ayrıca, karar, kötü niyetli marka tescilinin hukuka aykırı olduğunu ve bu tür tescil kararlarının iptal edilebileceğini vurgulamaktadır.
Sonuç
Marka hakları, işletmeler için büyük önem taşıyan bir değerdir. Bu dava, markaların korunması için hukuki yollara başvurmanın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. İşletmeler, markalarını tescil ettirerek ve haklarını koruyarak rekabet avantajı elde edebilirler.