“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/10/2015 tarih ve 2010/188-2015/185 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, davalı adına tescilli 2000/00435 sayılı Patent Belgesinin biyoteknolojik ürün ve usulleri tarif ettiğini, patentin zaten doğada var olan materyalin bulunmasından ibaret olduğundan 551 sayılı KHK’nin 6. maddesi anlamında keşif olarak addedilebileceği gibi aynı KHK’nin 9. maddesi anlamında teknik etkisi tarif edilmediğinden buluş basamağından yoksun bulunduğunu, TPE’nin bu tür insan geomik yapısını korumak isteyen biyoteknik başvuruları tescil edemeyeceğini, doktrinde de gen bilimine ilişkin usul ve ürünlerin korunamayacağının belirtildiğini, gen analizlerinin birer buluş olmadığını, bunların tabiatta var olan şeylerin keşfi niteliği taşıdığını, yine aynı patentin tüm istemlerinin daha önceden kamuya açıklandığından yenilik vasfı taşımadığını, buluş basamağı da içermediğini, buluşun uygulanabilirlik niteliğinin olmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2000/00435 sayılı patentin tüm istemleri bakımından hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin Bulaşıcı Akdeniz Humması (FMF) Geni Buluş başlıklı patent için Uluslararası Patent Başvurusu Patent İşbirliği Anlaşması (PCT) kapsamında başvuru yapıp Türkiye de dahil olmak üzere PCT’ye taraf olan ülkelerde patent koruması elde ettiğini, dava konusu tescilin buluş tarifine uyduğunu, Türkiye’nin 01.11.2000 tarihinde dahil olduğu Avrupa Patent Sözleşmesinde (EPC) ve ilgili Avrupa Birliği Direktifinde (98/44/EC) biyoteknik buluşların patentlenebileceğinin açıkça belirtildiğini, tescile konu bulaşıcı akdeniz humması geninin doğada mevcut halde varmış gibi görünse de yapılan temel işlevin bu genin yalıtılarak (ayrıştırılarak- izole edilerek) ayrılması ve bilimsel anlamda bu şekilde üzerinde çalışılması işlemi olduğunu, genin kendisinin değil hangi mutasyonların hastalığa sebebiyet verdiğinin patente konu edildiğini, biyoteknik buluşların tesciline de bir engelin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu patentin 1 ila 9. istemlerinin insan DNA’sında zaten var olan bir genin keşfinden ibaret olduğu, bu istemlerin genin izole edilmesini değil bizzat genin kendisini koruma altına aldığı, gen dizilimi üzerinde kimseye tekel hakkı verilemeyeceği, Avrupa Direktifinin gen dizilimlerinin patentlenmesine imkan veren düzenlemelerinin iç hukukta yer almadığı, 551 sayılı KHK’nın 6/1-a bendine göre keşiflerin patentlenemeyeceği, 9. istemden sonraki istemlerde ise sonda ve primerlerin koruma altına alındığı, ilk kez bu buluşta kullanılan sonda ve primerlerin başvuru tarihinden önce kamuya sunulmadığını, bunların buluş basamağı niteliği de taşıdığı gerekçesiyle davalı adına tescilli 2000/00435 sayılı patentin 1 ila 9. istemlerinin hükümsüzlüğüne, diğer istemlerin hükümsüzlüğü talebinin reddine karar verilmiştir.


Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve insan vucudunda mevcut bir genin bulunması bir keşif olup 551 sayılı KHK 6. maddesi uyarınca patentlenmesinin mümkün bulunmamasına, ancak keşfedilen genin doğal ortamında izole edilerek teknik etkisinin açıklanması suretiyle belli bir hastalığın teşhis ve tedavisinde kullanılması usulünün koşullarının varlığı halinde aynı KHK’nın 5 ile 10 maddelerine göre patent konusunu oluşturabilecek bulunmasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay