“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.06.2011 tarih ve 2008/89 – 2011/199 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin akaryakıt/petrol ürünleri sektöründe dünya devi olan … tescilli markalarını ve lisanslama programını yönetmek amacı ile kurulmuş bir şirket olduğunu, 1200 akaryakıt istasyonu aracılığı ile …’de hizmet verdiğini, …’in RVI olarak tanımlanan uluslararası görünüm standartlarının …’de de uygulandığını, … istasyonları sarı-kırmızı renklerin kanopi, kanopi alınları, akaryakıt pompaları ışıklı levhalar, satış ofisi cephesi, giriş-çıkış yönlendirme ürünlerinde, yağ ve katkı maddesi ambalajları, variller, çalışan üniformaları ve tankerler üzerinde kullanıldığı şekilde kullanılmak zorunda olup bu kullanım şeklinin de her kesimden tüketici tarafından bilindiğini, akaryakıt istasyonlarında görünüm standartları geliştiren …sarı-kırmızı renklerdeki görsel kimliği ile tanındığını, görsel kimlikleri ile ayırtedicilik kazanmış çok sayıda büyük şirketler bulunduğunu, …’in akaryakıt istasyonlarında kullandığı sarı ve kırmızı renkleri … istasyonu ile özdeşleşen dünyaca maruf bir marka olduğu ve kullanım sonucu ayırtedicilik kazandığını, müvekkili şirketin görsel kimliğini oluşturan her unsurda kullandığı ve TPE nezdinde tescilli renk markalarının sahibi olduğunu, davalı şirketin de akaryakıt sektöründe faaliyette bulunduğunu ve akaryakıt satış istasyonlarında müvekkiline ait sarı kırmızı renkleri … istasyonu imajını uyandıracak şeklde kullandığını, müvekkiline ait tescilli renk ve şekil markalarının aynı ve ayırtedilmeyecek kadar benzerini taklit ederek kanopi, akaryakıt pompaları, giriş fiyat panosu, ışıklı levhalar, satış ofisi cephesi, yağ ambalajları ve varillerin üzerinde kullanarak genel görünüm itibariyle … istasyonu imajı uyandırdığını, davalı şirketin bu haksız kullanımı müvekkili şirketin markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği gibi haksız rekabete de yol açtığını, ileri sürerek, marka tecavüzü fiilin tespiti, durdurulması, tecavüzün giderilmesi, davalının istasyonlarından web sayfasından, ürünlerin üzerinden, tabela ve her türlü ticaret evrakından müvekkiline ait renk markalarının kullanımına son verilmesi ve kaldırılması, haksız rekabet fiilinin tespiti ve men’i, haksız rekabetten doğan maddi durumun ortadan kaldırılmasını ve hükmün gazetede yayınını talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

Davalı vekili, davanın 556 s. KHK. 70. maddesi delaleti ile BK’nın 60 ve TTK’nın 62. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin markası olan aynı renk ve logoyla enerji piyasasında yaklaşık 7 yıldır faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin aynı sektörde yer alan müvekkilinin faaliyetinden haberdar olmamasının düşünülemeyeceğini, dolayısıyla davanın 1 yıllık yasal süresi içersinde açılmadığını, dava konusu edilen ürünlerin müvekkili şirket adına marka tescilli olup davacının bu davayı açmakta hukuki sıfatı ve menfaati bulunmadığını, söz konusu ürünün rengi ürünü tek başına nitelemeyeceği gibi hasren marka ve tescile konu yapılamaycağını, sarı-kırmızı renklerin enerji piyasasında hakim renkler olup kimsenin tekeline bırakılamaycağını, şirketlerine ait tescilli logonun güneş olup davacı şirkein ise istiridye kabuğu olduğunu ve aralarında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin ürün ve tesislerde güneş logosunu tescilli energy kelimesi ile bir bütün olarak kullandığını, güneşi ve enerjiyi temsil eden renkler sarı kırmızı olduğundan müvekkilinin logosuna uygun ve bütünlük teşkil eden renkler olarak seçildiğini, her iki şirkette sarı-kırmızı renk kombinasyaonlarını kullanmakta ise de müvekkilinin ağırlıklı olarak kırmızıyı, davacının ise sarıyı kullandığını, akaryakıt istasyonlarının yapı ve kurgu itibariyle doğal olarak birbirine benzerlik ihtiva edeceğini, davacının müvekkili şirketin pazar payından rahatsız olduğu için bu davayı açtığını ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının tescilli renk markalarının hukukumuzda da korunması gerektiği, davacının akaryakıt servis istasyonlarında dünyada ve Türkiye’de ilk defa ve yaygın olarak ve tanınmış statüde sarı-kırmızı renk kombinasyonunu kullandığı, bu şekilde markalarına ayırt ediciliği sağladığı ve akaryakıt servis istasyonları yönünden belirtilen renklerin davacı ile özdeşleştiği, ortalama hizmet alan veya tüketici nazarında tanınmış olan ayırt edicilik kazanan renk marka kullanımının korunması gerektiği, davalı taraf, akaryakıt servis istasyonlarında kendisi adına tescilli energy markasını veya güneş logosunu kullanmış olsun veya olmasın bu husus davacı ile yukarıda açıklandığı şekilde özdeşleşen tüketici nezdinde ayırt edicilik kazanan renk kombinasyonunu kullanma hakkını bahşetmeyeceği, davalının akaryakıt servis istasyonlarında, kurumsal kimlik uygulamasında sarı, kırmızı renkleri kullanması, davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gibi davacının kurumsal kimlik uygulaması ile TTK 56 vd md uyarınca haksız rekabet oluşturur nitelikte olduğu, davalı taraf, her ne kadar zamanaşımı ve uzun süre sessiz kalma yolu ile davanın MK 2 md aykırı olduğu ileri sürmüş ise de, davalının uyuşmazlığa konu kullanım şekilleri dava tarihi itibariyle de devam ettiğinden, zamanaşımı itirazı yerinde görülmediği gibi, davalının yukarıda belirtilen eylemi TTK 20 md kapsamında basiretli tacir kriterine uygun olmadığından ve aynı sektörde faaliyet gösterirken başka renk veya renk kombinasyonu kullanma seçenekleri mevcut iken, davacının Dünya çapında meşhur hale getirdiği, çok uzun yıllardır Dünya da ve … de istikrarlı ve yaygın olarak kullandığı ve kendisi ile özdeş hale getirdiği (akar yakıt servis istasyonları yönünden) renk kombinasyonunun aynısını ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmış olması, davacının ününden faydalanma amacı taşıdığı , bu kapsamda davalının hareketlerinin iyi niyetli olmadığı gözetilerek, sessiz kalmak suretiyle hak kaybı oluştuğu yönündeki itirazda uygun görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının ürün ve hizmetlerini sunduğu petrol servis istasyonlarında (kurumsal kimlik uygulaması servis istasyon görsel imaj konseptinde) davacının bilinirliği yüksek renk kompozisyonunun kullanılması, davacının shell marka görsel imaj kimliği ile iltibas, haksız rekabet oluşturduğunun tespit, men ve ref’ine, mahkeme kararı kesinleştiğinde, masrafı davalı taraftan karşılanmak üzere hükmün … genelinde yayınlanan bir gazetede bir defa ilanına, karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.


2-Ancak, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı taraf, davalı tarafından tescilli markalarına ve akaryakıt servis istasyonları ile özdeşleşen ve Dünyaca tanınan kurumsal kimliğine tecavüz edildiğini ileri sürerek, markaya yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi için işbu davayı açmıştır. Mahkemece, uyuşmazlığın hallinin özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği kabul edilerek 3 kez bilirkişi incelemesi yaptırılması cihetine gidilmiş olup, ilk bilirkişi kurulunun davalıya ait 3 istasyonla ilgili değerlendirmesi hariç her üç raporda da esas itibariyle davalının tescilli markalarını kullanması sebebiyle markayı tecavüzün söz konusu olmayacağı ve markaların kullanılması halinde iltibasın ve dolayısıyla haksız rekabetin söz konusu olmayacağı mütalaa olunmuş ise de, mahkemece yukarıda yazılı gerekçelerle davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil edeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.


Bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere tescilin devamı süresince tescilli markanın tescilli şekliyle kullanılması halinde markaya tecavüzden söz edilemeyeceğinden ve sınırlı sayıda bulunan soyut renklerin kimsenin tekelinde olmasının mümkün bulunmaması karşısında mahkemenin bu yoldaki kabul gerekçesine itibar edilemez ise de; Dairemizin emsal bir uyuşmazlıkla ilgili olarak verdiği 2006/1114 E, 2007/8674 K ve 07.06.2007 tarihli kararında da belirtildiği üzere, davacı tarafından uzun yıllardan beri kullanması sonucu davacı ile özdeşliği dosya içeriği ile sabit olan kanopilerde yer alan renk kompozisyonunun aynen veya ayniyete yakın bir biçimde alınmasının özellikle akaryakıt servis istasyonlarının bulunduğu güzergahlardaki karayolundan araçları ile seyir halinde olan müşteri kitlesi için iltibas tehlikesine yol açacağının kabulü gerekir. Davalının sarı ve kırmızı renkleri davacının konum ve kompozisyonundan farklı şekilde kullanması mümkün ve iltibas tehlikesinin ortadan kalkması için zorunlu olduğundan, mahkemece davalının sadece akaryakıt servis istasyonlarının kanopilerinde yer alan ve davacı tarafın istasyonlarının kanopilerindeki sarı ve kırmızı renk kompozisyonu ile karışıklığa yol açacak şekilde renk uygulamasının haksız rekabet teşkil edeceği kabul edilerek, bu bakımdan yaratılan haksız rekabetin önlenmesine karar verilmek gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan davanın aynen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekillerinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, kararın (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.