“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/03/2013 tarih ve 2011/131-2013/39 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin uzun yıllardan bugüne kadar nizasız ve fasılasız olarak kullanmak suretiyle tanınmış hale getirdiği ve dünyanın birçok ülkesi ile WIPO ve … nezdinde 15.05.1998 tarih ve…no ile uluslararası 03. sınıfa dahil emtia için tescilli “J’…” markasının, davalılardan … Ltd. Şti.’nin görsel, biçimsel sesçil ve telaffuzunun kulakta bıraktığı izlenim ve çağrışım bakımından aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “J’…+Şekil” markasının diğer davalı … nezdinde 11.06.2004 tarih ve 2004/17… no ile uluslararası 14, 18, 24, 26, 35. sınıflara dahil emtia ve hizmetler için haksız ve hukuka aykırı surette marka olarak tescili başvurusunda bulunduğunu, anılan başvuruya karşı 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK’nın 8. maddesine dayalı olarak yapılan itirazın ve yeniden değerlendirme isteğinin nihai olarak 19.04.2007 tarih ve 2006-M-3958 sayılı kararla reddedildiğini, öte yandan davalı şirketin “J’…+Şekil” ibareli, 25. sınıfta 16.05.2000 tarihinde tescilli 2000/09266 nolu bir markasının da bulunduğunu, kötüniyetli tescilin hükümsüzlük nedeni olduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptaline ve hükümsüzlüğüne, 2000/09266 nolu markanın tescilinin hükümsüzlüğüne, davalı şirketin marka tescil başvurusu marka tescil belgesine bağlanmış ise marka tescilinin hükümsüzlüğüne, müvekkili şirketin “J’…” markasına davalının tescil ve tescil başvurusu yolu ile yaptığı vaki tecavüzlerinin tespitine, tecavüzlerin durdurulmasına ve önlenmesine, davalı şirketin “J’…+Şekil” markası tescil belgesine bağlanmamış ise davalı şirketin haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek 2 gazetede 15’er gün arayla 2’şer defa ilanına, iptal kararının … Resmi Marka Gazete’sinde şerh ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı … vekili, davanın yerinde olmadığını, müvekkili idarenin Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.


Davalı … Limited Şirketi vekili, davanın haksız ve her türlü mesnetten yoksun ve kötüniyetli olarak hukuk üzerinden haksız rekabet amacıyla açıldığını, davacının markasının tanınmış marka olmadığını, davacının tanınmışlık ile ilgili sunduğu dergilerin hiçbirinin Türkiye’de yayımlanmadığını, … dışında yayımlanan dergilerin 58 adedinin 2000 yılı ve sonrasına ait olduğunu, 10 adedinin 1999 yılında yayımlandığını ve 4 adedinin ise hangi tarihte yayımlandığının anlaşılamadığını, davacının sunduğu delillerin tanınmışlığın kriterlerini karşılamadığını, davacının 15.05.1998 tarih ve 197346 tescil numaralı markası ile müvekkil şirkete ait iki adet tescilli markanın farklı olduğunu ve hiçbir karışıklık yaratmayacak şekilde tamamen farklı sınıflarda tescil edildiğini, davacı markasının parfümeri sınıfı için, müvekkil şirket markalarının ise ağırlıklı olarak tekstil ve kadın giyimine ilişkin sınıflar için tescilli olduğunu, farklı sınıflarda marka tesciline Paris Sözleşmesi ve 556 sayılı KHK hükümlerinin cevaz verdiğini, 2000/09266 numarasıyla “J’…+KALP ŞEKİL” markasının 16.05.2000 tarihinden bugüne kadar müvekkil şirket tarafından çekişmesiz ve aralıksız kullanıldığını, müvekkili şirketin 2004/17708 numaralı “J’…+KALP ŞEKİL” ibareli başvurusunu da uzun yıllardan beri kullandığını, “J’…” markasını tasarladığı faaliyetlerine ek olarak farklı sınıflar için de tescil ettirmek istediğini, müvekkilinin 2000/09266 tescil numaralı “J’…+…” ibareli markasının 16.05.2000 tarihinden beri tescilli olup tekstil sektöründe 7 yılı aşkın süredir ve etkin bir şekilde kullandığını, bu nedenle Paris Sözleşmesi’nin 6/2. maddesi gereğince hükümsüzlük davası açılamayacağını, 556 sayılı KHK’nin 42/a maddesine göre de 7 yılı aşkın süredir etkin şekilde kullanımdan dolayı hükümsüzlük davası açılamayacağını, 7 yıllık etkin kullanımdan sonra hükümsüzlük davası açılmasının hakkın kötüye kullanılması ve dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, davacının kötüniyet iddialarının da temelsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının gerek 2004/1… kod nolu marka başvurusunun gerekse de 2000/09…kod nolu markasının iyi niyetli başvuru ve tesciller olmadığı, zira davacı ile aynı alanda iş yapan moda sektörü ile ilişkili alanda ticaret yapan davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığı, aynı iş kolunda ticaret yapan davalının her iki markasının başvuru tarihi itibariyle dünyanın birçok ülkesinde tescilli yapılmış davacının tanınmış markasının varlığından haberdar olmamasının bu günkü teknik imkanlarla bilmemesinin mümkün olmadığı, basiretli tacir kavramına göre bilmesi gerekmeyip markayı bilebilecek durumda olması yeterli olduğu, davacının tanınmışlığından yararlanma amacıyla hareket ederek her iki marka başvurusunda kötü niyetli olduğu, ayrıca davacı markası ile görünüm okunuş ve genel izlenim itibariyle yakın benzerlik taşıyan Türkçe’de kullanılmayan yabancı bir sözcük olan her yerde sıklıkla kullanılan bir kelime olmayan bir markasının aynısının marka olarak başvuruda bulunulmasının rastlantı olmadığı, dolayısıyla davalının kötü niyetinin açık olduğu, ayrıca davacı markasının ilgili sektörde tanınmış olduğu, davalıya ait 2000/09… kod nolu marka başvuru aşamasında da davacının tanınmış markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla hareket ettiği her iki başvuru aşamasında kötü niyetli olduğu, kötü niyetli tescilde belli bir sürede öngörülmeyip her zaman dava açılabileceği gerekçesiyle … YİDK’nın 19/04/2007 tarih 2006-M-3958 sayılı kararının iptaline, davalı şirket adına tescilli 2004/17… kod nolu J’… +Şekil markasının tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalı adına tescilli 2000/09…kod nolu J’… + KALP şekil markasının kötü niyet nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, haksız rekabetin tespiti ve durdurulması talebinin yalnızca marka başvurusunda bulunmak haksız rekabetin yaratılması için yeterli olmadığı, başvuruda bulunan işaretle ilgili olarak tescil edilmeden kullanıldığı ve davacının markasının tescilli olduğu sınıflar da gözetilerek haksız rekabet yarattığı hususunun ispat edilemediği ve marka başvurusu ile ilgili YİDK iptal ve hükümsüzlük kararının ilan edileceğine dair yasal düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin fazlaya dair taleplerinin reddine karar verilmiştir.


Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, 05/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay