“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada…. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/06/2013 tarih ve 2012/172-2013/291 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı ekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07/11/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. …ile davalı vekili Av. …. Hadimli dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili şirketin 18.06.2001 tarihinde İstanbul Ticaret Sicili’ne kaydolup o tarihten beri gümrük müşavirliği alanında faaliyet gösterdiğini, aynı zamanda 36. sınıfta yer alan gümrük müşavirliği hizmetleri için tescili 2006/49937 nolu “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetlerinde çınar yaprağı logosunu kullandığını, davalı şirketin ise aynı alanda müvekkilinin unvanı ile aynı ticaret unvanı ile İzmir’de faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin tescilli markasının ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullandığını, davalının “…” adlı internet sitesini kullanarak reklam ve tanıtımlarda bulunduğunu, davalının müvekkilinin tanınmışlığından ve müvekkilinin geniş müşteri portföyünden faydalanarak haksız kazanç elde etme çabasında olduğunu, davalının eylemlerinin müvekkilinin ticaret unvanına tecavüz oluşturduğu gibi müvekkilinin markasına tecavüz teşkil ettiğini, davalının eylemleri nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, marka hakkına ve ticaret unvanına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, men’ine, davalının ticaret unvanının terkinine, marka hakkına tecavüzden dolayı 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi ve haksız rekabetten dolayı 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davalının internet sitesinin yayınının sona erdirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkili şirketin 12.11.2002 tarihinde ticaret siciline tescil edildiğini, çınar yaprağı logosunu tescilsiz olarak 2002 yılından beri kullandığını, buna dair delillerini dosyaya ibraz ettiklerini, çınar ibaresi ve logosu üzerinde davacıya göre öncelikli hak sahibi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her iki tarafın da gümrük müşavirliği alanında faaliyet gösterdiği, davacı şirketin “….” ibaresini ticaret siciline 18.06.2001 tarihinde tescil ettirdiği, davalı şirketin ise ticaret siciline 12.11.2002 tarihinde tescil edilerek Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, işbu davanın ise 22.05.2012 tarihinde açıldığı, TTK’nın 20. ve 38. maddeleri uyarınca davacının bu ilandan haberdar olmadığı yolundaki beyanına itibar edilemeyeceği, TTK’nın 43/2 maddesi uyarınca, davalının iltibası önleyici ibareler taşıyan ticaret unvan alması gerekir ise de dava konusu olayda olduğu gibi davacının ilan nedeniyle bilmek durumunda olduğu bu hususa karşı uzun süre sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğradığı, MK’nın 2. maddesi gereğince ticaret unvanına tecavüz iddiasının reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafın 2006/49938 nolu “…” ibareli markanın başvuru ve dolayısıyla koruma tarihi 16.10.2006, tescil tarihi ise 08.10.2007 tarihi olup davalı tarafça dosyaya sunulan fatura, irsaliye, zarf, kartvizit, katalog, takvim ve basılı evraklardan, “…” ibaresini tescilli olmamakla birlikte davacı tarafın tescilinden önce ve 2003 yılından beri kullandığı, davalının dosya kapsamına göre marka üzerinde üstün öncelikli hak sahibi olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve MK’nın 2. maddesinin mahkemece resen gözetilecek olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100, 00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilemsine, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay