“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2011/184-2012/127

Taraflar arasında görülen davada İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2012 tarih ve 2011/184-2012/127 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/09/2014 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin İzmir ve Ege Bölgesinde uzun yıllardır “ELİT” markası altında dershane ve eğitim hizmeti verdiğini, markanın bölgede tanındığını ve davalı yanın bu itibardan yararlanmak için ticaret unvanında “ELİT” ibaresini kullandığı gibi markaya tecavüzde ısrar ettiğini ileri sürerek, davalının tecavüzünün tespit ve önlenmesini, maddi sonuçlarının giderilmesini, tecavüz oluşturan gereçlere el konularak imha edilmesini, davalı şirket unvanından “ELİT” ibaresinin silinmesini, markaya tecavüz nedeniyle ihtar tarihinden başlayan dönem için 10.000 TL maddi tazminat ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 22.783,56 TL’ye yükseltmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, işlettikleri dershanenin sadece meslek lisesi öğrencilerine dönük olduğunu, karıştırmanın söz konusu olmadığını, davacının uyarısı ile haberdar olduklarını, yerel bir dershane işlettiklerini, tecavüz bulunmadığını, kaldı ki bu adla faaliyet gösteren pek çok dershane bulunduğunu, davacının kötü niyetli davrandığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanın TPE’de tescilli olan “ELİT” ibareli 41. sınıf eğitim hizmetlerinde kayıtlı markanın sahibi olduğu, davacı şirketin de davalı gibi eğitim sektöründe faal olduğu, davacının gerek şirket olarak tanınma, gerekse marka olarak tanınma bakımından öncelik hakkı sahibi olduğu, davacının tescilli markasının “ELİT” ibaresinden ibaret olup, davalı tarafından “e-ELİT EĞİTİM, ELİT EĞİTİM DERSHANESİ” şeklinde tabelalarda ve internet ortamında kullanıma konu edildiği, davalının faaliyet alanının da tam olarak davacı ile aynı olduğu, davalının “ELİT” markasını lisans ya da fiili bir izin olmadan kullandığı, 14/10/2011’de tebliğ edilen ihtara rağmen kullanımının dava tarihine kadar sürdüğü, davalı şirketin ticaret unvanında “ELİT” ibaresinin yer aldığı ancak davalı şirketin davacı şirketten sonra, 25/08/2010 tarihinde ticaret unvanını sicilde tescillediği, davacı unvanının ise, 08/10/1992 tescil tarihli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının işlettiği dershanenin işletme adında, faaliyeti ile ilgili tüm tanıtım gereçlerinde, eğitim materyallerinde, internet ortamındaki tanıtımlarında “ELİT” ibaresini kullanmasının markaya tecavüz oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, tecavüz oluşturan tüm kullanımlara son verilmesine, kaldırılmasına, tecavüzün giderilmesine; tecavüz oluşturan tüm tanıtım gereçlerinin toplanarak imha edilmesine, davalının ticaret unvanında yer alan “ELİT” ibaresinin terkin edilmesine, sair unvan ibarelerinin tescilinin devamına, 22.783,56 TL maddi tazminat ve 5.000 TL manevi tazminatın ihtar tarihi olan 14/10/2010’dan itibaren işleyen ticari faizi ile davalıdan tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.


Kararı, davalı temsilcisi temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı temsilcisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.


2- Dava, marka hakkına tecavüz iddiasından kaynaklanan tecavüzün önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda değinilen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Ancak mahkemece karara esas alınan rapor, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenmediği gibi davalı tarafça rapora yapılan itirazlar da değerlendirilmemiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davacı ile dava dışı bir başka dersane arasındaki franchise sözleşmesine yer verilmiş ve bu kapsamda eğitim hizmetlerine ilişkin bir kısım açıklamalar yapılmışsa da; bilirkişinin söz konusu raporu mali müşavir sıfatı ile hazırladığı ve eğitim sektörüne yönelik uzmanlığı olduğuna dair dosya kapsamında bilgi bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece, aralarında sektör bilirkişisinin de bulunduğu bir heyetten alınacak rapor kapsamında, davalı tarafın önceki rapora itirazları da değerlendirilerek ve dosyada örneği bulunan franchise sözleşmesindeki rakamların rayiç değerleri yansıtıp yansıtmadığı üzerinde durularak, davacının talep edebileceği maddi tazminat tutarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı temsilcisinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay