“İçtihat Metni”



Taraflar arasında görülen davada verilen 24/12/2014 tarih ve 2012/85-2014/417 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacılar vekili, müvekkili sayılı patentin sahibi, de müvekkilinin iştiraki olduğunu, müvekkilinin İmanitip etken maddesini bulduğunu ruhsat aldığını, davalının tablet isimli ilaçlar için müvekkiliniisimli ilacını referans göstererek 12/03/2012 tarihinde 24/132 ve 24/133 sayı ile ruhsat aldığını, ürünleri piyasaya sunduğun alan adını taşıyan web sayfasında kısa ürün bilgileri ile kullanım talimatlarının kamuya sunulduğunu,fiyat onayı aldığını, davalı ürününün mesilat tuzu içerdiğini, karşı tarafa ihtarname gönderilip, ürünlere ilişkin belge ve numune istendiğini, tecavüzün olmadığı ifade edilerek istemin reddedildiğini, müvekkilinin patentinin formuna ilişkin olduğunu, davalının müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz ettiğini, 1 no’lu ana istem ile 9, 10 ve 11 no’lu istemlerine tecavüzde bulunduğunu, 20/06/2008 ve 16/06/2008 günl tarafından düzenlenen mütalaalarda da bu hususun belirlendiğini, davalı yanın jenerik ürününün müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, müvekkilinin patentinin 1, 9, 10, 11 ve 12 no’lu istemleri bakımından ayrı ayrı inceleme yapılmasını, patent hakkına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, tecavüzün önlenmesini, ref’ini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin İmatis 100 mg film tablet ve İmatis 400 mg film tablet isimli ilaç ürünleri için ürünlerini referans göstererek kısaltılmış jenerik başvurusu yaptığı, 12/03/2012 tarihinde 24132 ve 24133 sayı ile ruhsat, 12/04/2012 tarihinde de ilaç satış izni verildiğini, davacının patentine herhangi bir tecavüz olmadığını, davacının patentinin ürünün formunu koruduğunu, müvekkilinin ruhsata konu ve satışa arz edilen ürünlerinin çerdiklerini, bu nedenle bir tecavüzden söz edilemeyeceğini ve eylemin haksız rekabette sayılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.


Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sayılı patentinin tümör terapisinde kullanılabilen bir 4-(4-metilpiperazin-1-ilmetil)-N-[4-metil-3-(4-piridin-3-il) pirimidin-2-ilamino) fenil]-benzamidin metansülfonik asit ekleme tuzunun kristal formu hakkında olduğu, anılan patent belgesinde 9 adet istem bulunmakta olup, bu istemlerden 1. istemin ana istem, 2-9 no’lu istemlerin ise, 1 no’lu ana isteme ve/veya kendinden önceki diğer istemlere bağlı yazılmış bağımlı istemler olduğu, davacı tarafın iddiasına konu olan 9, 10, 11 ve 12 no’lu istemlerin de 1 no’lu isteme bağımlı olduğu zira, 9. istemde 1. asıl istemde yazılı bileşiğin β formunun kullanımı, 10. istemin 1. asıl istemde yazılı bileşiğin β formunu içeren bir farmasotik kompozisyonu, 11. no’lu istemin 1. asıl istemde yazılı bileşiğin β formunu içeren farmasotik ajanı, 12. no’lu istemin 1. asıl istemde yazılı bileşiğin β formu üretim işlemini tarif ettiği ve koruduğu, 9, 10, 11 ve 12 no’lu istemlerin bağımlı olarak yazıldığı, hepsinin 1. istemde karakterize edilen kristal formdaki İmatinib Mesilat maddesi olmadan kullanım, üretim, proses tipi yazımlardan bağımsız olarak varlıklarını sürdürebilecek durumda olmadığı, davanın patent hakkına tecavüz vakıasına dayalı olduğu, bir patente tecavüzden bahsedilebilmesi için mutlaka asıl isteme tecavüzün gerçekleşmesi gerektiği, asıl isteme tecavüz etmeyen bir üretim veya ürünün asıl isteme bağımlı istemlere tecavüz edip etmediğinin araştırılmasının gereksiz olduğu, çünkü bağımsız değerlendirilebilmenin söz konusu olmadığı, 1 no’lu ana isteme tecavüz eden bir durumda bağımlı istemlere tecavüz olduğuna yönelik tahkik yapılabileceği, yapılan inceleme ve tespitler neticesinde davalıya ait ürünün, davacıya ait TR 2000/00060 B sayılı patentin bağımsız 1 no’lu isteminin koruma kapsamında olmadığı, davacının patentinin 1 no’lu ana istemine tecavüzün bulunmadığı, 9, 10, 11 ve 12 no’lu istemlerin 1 no’lu ana isteme bağımlı istemler olduğu, ana isteme tecavüz olmadan bağımlı isteme tecavüz olamayacağı, bu nedenle anılan istemlere ana istemden bağımsız olarak tecavüz edildiği iddiasının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynakça ; Yargıtay