“İçtihat Metni”



MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAI HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)

Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/05/2016 tarih ve 2016/31-2016/489 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, 2014/02480 sayılı “fosfor zeminli çini ve seramik yöntemi” buluş başlıklı patentin müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin işletmesinde çalışan …’un da yardımlarıyla bu yöntemin müvekkili tarafından geliştirildiğini, …’un daha sonra bu patenti rakip firmalar kullandırmaya başladığını, davalının da bunlardan biri olduğunu, davalının üretip satımını yaptığı ürünlerin müvekkili adına tescilli patente tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek müvekkilinin patent hakkına tecavüzün durdurulmasına, tecavüz nedeniyle şimdilik 1 TL maddi, 1 TL manevi tazminatın tahsiline, tecavüze konu ürünlere ve üretimine yarayan araçlara el konulmasına, davanın devamı sırasında zararın daha fazla artmaması için tedbir kararı verilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı Fırça Seramik Şirketinin hissedarı olduğunu, bu şirket adına 2015/05746 sayı ile tescilli patentin bulunduğunu ve müvekkili ile dava dışı şirket arasında 12.05.2012 tarihinde imzalanan protokol ile bu şirket adına tescilli patentin müvekkiline kullandırıldığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalının 12/05/2015 tarihli protokol uyarınca dava dışı … Kuyumculuk Çinicilik San. Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin 2015/05746 nolu patent başvurusuna dayalı olarak üretim yaptığı, bu nedenle işbu davada husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine, tedbir kararının da HMK’nın 389–399. maddelerine uygun olmadığı, ihtiyati tedbir talebinin niteliği, mahiyeti, mevcut delillerin tedbir kararı verilmesi için yeterli kanaati vermediği, hükümle elde edilecek amacın tedbirle elde edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir.

Yargıtay Kararı


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.


Dava, patent hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, 2014/02480 sayılı “fosfor zeminli çini ve seramik yöntemi” buluş başlıklı patentin müvekkili adına TPE nezdinde tescilli olduğunu, davalının bu patent kapsamındaki ürünleri izinsiz ürettiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise TPE nezdinde 2015/05746 sayı ile tescilli patenti lisans yoluyla kullandığını ve üretimlerinin bu patentten dolayı tecavüz oluşturmayacağını savunmuştur. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf davalı üretimlerinin kendisine ait patent kapsamındaki ürünler olduğunu ileri sürdüğüne ve davalı tarafından dava konusu ürünler üretildiğine göre davalı tarafa husumet düşmektedir. Bu durumda mahkemece, davalı üretimlerinin davacı taraf adına tescilli patent hakkını ihlal edip etmediği konusunda bilirkişi raporu alınarak ve 551 sayılı KHK’nın önceki tarihli patentlerin etkisi başlıklı 78’inci maddesi hükmü de nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.


SONUÇ:

Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay