“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : …(…) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … (…) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2013 gün ve 2009/42-2013/248 sayılı kararı bozan Daire’nin 25/05/2016 gün ve 2015/10872-2016/5713 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “…” markası tahtında faaliyet gösterdiğini, davalının ise 108121, 2001/18850 ve 2007/34441 sayılı “…” markalarının sahibi olduğunu, davalının söz konusu markayı “yiyecek içecek sağlanması hizmetleri, restoran hizmetleri, self-servis restoran hizmetleri, lokanta, hizmetleri, kafeterya hizmetleri” sınıfında kullanıldığını, ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davalının lokantacılık hizmet sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının 108121 ve 2001/18850 sayılı markaları belirtilen sınıflar haricinde kullanmadığını, 2007/3441 sayılı markanın ise kullanma yükümlülüğünü bertaraf etmek için tescil edildiğini, bu durumun da davalının kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu ileri sürerek, 108121 sayılı “… ibareli markanın “Tatlı Çeşitleri” (baklava, …, kadayıf, …, sarma, şöbiyet) emtiaları bakımından kısmen hükümsüzlüğünü, 2001/18850 sayılı “…” ibareli markanın 42.01 sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, kafeterya hizmetleri, kantin hizmetleri, ikram hizmetleri, kokteyl salonu hizmetleri, restoran hizmetleri, self servis restoran hizmetleri, snack bar hizmetleri, yiyecek hizmet araçları kiralanması hizmetleri” hariç tescil edilen diğer tüm emtia ve hizmetler bakımından kısmen hükümsüzlüğünü, 2007/34441 sayılı “…” ibareli markanın 30. sınıfta yer alan “kahve, kakao, kahve veya kakao esaslı içecekler, makarnalar, mantılar, erişteler, pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, bal, arısütü, propolis, her türlü un, irmikler, nişastalar, toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri, çaylar, buzlu çaylar, dondurmalar, yenilebilir buzlar, tuz, hububat (tahıl) ve mamulleri” emtiaları bakımından kısmen hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de, davaya konu 2007/34441 sayılı “…” markasının, kullanmama, kötü niyetle tescil ve müvekkilinin eskiye dayalı kullanım hakkına dayalı olarak hükümsüzlüğünü istemiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece, tüm dosya kapsamı nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile davalı adına tescilli 2001/18850 sayılı “…” ibareli markanın “pideler, pizzalar, lahmacunlar, waffleler (krep), baklavalar, şöbiyet, tulumba tatlıları, bülbül yuvaları, pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, tavuk göğsü, krem karamel, muhallebiler, aşureler, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri,
kafeterya hizmetleri, kantin hizmetleri, ikram hizmetleri (catering) kokteyl salonu hizmetleri, restoran hizmetleri, self servis restoran hizmetleri, snack bar hizmetleri, yiyecek hizmet araçları kiralanması hizmetleri” dışındaki mal ve hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, 108121 sayılı Tatbak Kebap Salonu ibareli ve 2007/34441 sayılı … ibareli markalar yönünden hükümsüzlük talebinin reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizce karar temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile davacı yararına bozulmuştur.


Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Kararı


1-Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, 2007/34441 sayılı markanın kötüniyetle tescil edildiği iddiasının kanıtlanamasına ve karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptal edilmiş olmasına göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.


2-Davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince, mahkemece davalı adına tescilli 2001/18850 sayılı “…” ibareli markanın bir kısım mal ve hizmetler yönünden kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğüne, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce 98/108121 sayılı “… ” ibareli markanın kullanılmama nedeniyle iptali talebi yönünden araştırma eksikliğine bağlı olarak davacı yararına bozulmuştur.

Ancak, yukarıda 1 nolu bentte açıklandığı üzere Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptal edilip davanın yasal dayanağı ortadan kalktığından ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının derdest davalarda uygulanması gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.05.2016 tarih ve 2015/10872 Esas- 2016/5713 Karar sayılı bozma ilamının 2 nolu bendinin kaldırılarak mahkeme kararının onanması gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.05.2016 tarih ve 2015/10872 Esas- 2016/5713 Karar sayılı bozma ilamının 2 nolu bendinin kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, ödediği peşin harcın onama harcından mahsubu ile 8,20 TL’nin davacıdan alınmasına, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay