“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … . Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2015/75-2016/151sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin “…”, “…”, “…” ve “…” markalarının dünya çapındaki tek sahibi olduğunu, markalarının uzun süredir koruma altında olduğunu, yaptıkları araştırmada davalı adına … nezdinde 2013/68037 sayılı “…”, 2013/68146 sayılı “…”, 2013/68021 sayılı “…”, 2013/68043 sayılı “…” markalarından haberdar olduklarını, bu markaların müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu markaları üzerindeki haklarını ihlal ettiğini, kötü niyetle ve müvekkilinin markalarından haksız menfaat sağlamak amacı taşıdığını ileri sürerek markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, dava şartı olan ihtarname tebliğ edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, markaya tecavüz iddiasında bulunan tarafın öncelikle bu tecavüzün olup olmadığını, varsa son verilmesini bir ihtarname ile tebliğ etmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının davasını dayandırdığı 7/1-i düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verildiğini, davacı tarafın dayanak yaptığı hukuk düzenlemenin ortadan kalktığını, tescilli hakkı bulunan müvekkilinin hukuki koruma görmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının davasına dayanak yaptığı 556 sayılı KHK m. 7/1-i hükmünün Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği, somut uyuşmazlığa uygulanma imkânının bulunmadığı, hükmün dava açıldığı tarihte yürürlükte olması nedeniyle irdelenmesi durumunda düzenlemede yer alan “tanınmış marka” kriterinin davacının davaya mesnet yaptığı … ibareli markası açısından ispat edilemediği, davacının dava konusu davalı markasının başvuru tarihi olan 06.08.2013 tarihinden önce … markası üzerinde Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar. malları için 556 sayılı KHK m. 8/3 anlamında öncelikli hak sahibi olduğu, davalının davacının markalarının Türkiye’deki tescillerini engelleme gayesiyle aynı gün içinde yaptığı ayrıt edilemeyecek kadar benzer markalar arasında yer alan dava konusu 2013/68043 tescil numaralı … marka başvuru açısından kötü niyetli olduğu ve markanın tümden hükümsüzlüğü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.


Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 Kaynak-Yargıtay