“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2015 tarih ve 2015/84-2015/319 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkili kurumun izni olmaksızın TSE markasının üçüncü kişilerce hiçbir şekilde kullanılamayacağını, davalının kendisine ait “www. … .com” alan adını taşıyan web sayfasında TSE markasını kullanma yetkisine sahip olduğunu gösterecek biçimde süresi geçmiş TSE kullanma belgesini kullandığını, bu hususun delil tespiti ile de tespit edildiğini, davalının markayı kullanma yetkisinin 22/01/2013 tarihi itibariyle son bulduğunu, bu hususun davalıya da bildirildiğini, bundan sonra müvekkili ile TSE markasının kullanımıyla ilgili herhangi bir sözleşme yapılmadığını, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi’nin 45. maddesi uyarınca, TSE markalarını sözleşme akdetmeksizin kullananlar aleyhine ürünle ilgili bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki katından az olmamak üzere maddî tazminat ile 3 katı tutarında manevî tazminat talebi ile işlem başlatılacağının hüküm altına alındığını ileri sürerek, tecavüzün durdurulması, haksız marka taşıyan ürünlerin toplatılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 6.940,00 TL maddi ve 11.410,00 TL manevi olmak üzere toplam 17.350,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, TSE’den alınan marka kullanım yetkisinin son bulmasından sonra TSE belgesinin web sayfasından çıkarılmasının unutulduğunu, belgenin asıl olup, yanıltıcı ve taklit olmadığını, geçmişe dönük olarak sahip olunan belgelerin web sayfasına konulduğunu, bir zarar doğmadığını, istemlerin haksız olduğunu, KDV eklenerek tazminat tahsiline gidilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacı kurumun kuruluş Kanunu’nun 1. m. uyarınca, kurumun izni olmaksızın TSE markasının üçüncü kişilerce hiçbir şekilde kullanılamayacağı, davalının ticaretine ilişkin tanıtımları yapmış olduğu web sayfasında kendisinin TSE markasını kullanma yetkisine sahip olduğu inancını verecek biçimde süresi sona ermiş belgeyi kullandığı, eylemin niteliği ve devam ettiği süre gözetildiğinde bunun unutkanlık sonucu olduğunun kabul olunamayacağı, davalı hakkında savcılıkça takipsizlik kararı verilmesinin, sunulan kanıtlar kapsamına göre mahkemeyi bağlamayacağı, bir markanın sahibinin izni olmadan başkası tarafından kullanılmasının marka hakkına tecavüz olduğu, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi uyarınca TSE markalarını sözleşme akdetmeksizin kullananlar aleyhine ürünle ilgili bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti miktarının iki katından az olmamak üzere maddî tazminat talebi ile işlem başlatılacağının hüküm altına alındığı, bu durumda maddi tazminatın 6.940,00 TL olduğu, maddî zararın tespitine ilişkin yönerge bağlayıcı olup, maddi zararın bir kaleminin de KDV olduğu ancak, kurumun niteliği gereği manevî tazminatla ilgili zarar düzenlemesi yapması ve bunun mahkemeyi bağlamasının mümkün olmadığı, eylemin niteliği ile mütenasip olacak ve zenginleşme vasıtası olmamasına dikkat edilecek biçimde tespitinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının, davacının TSE ibareli marka tescilinden doğan haklarına vaki tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulmasına, marka hakkına tecavüzün devamının önlenmesine, 6.940,00 TL maddî ve 2.000,00 TL manevî tazminatın, dava tarihinden itibaren reeskont oranları üzerinden işleyecek temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.


Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemece takdir edilen maddi tazminatın 556 sayılı KHK’nın 66/son ve 67. maddelerine de uygun bulunmasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 112,22 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 458,02 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak-Yargıtay