İşçi Hizmet Buluşları;Tanımı,İşçi Buluşları,Hizmet buluşları hakkındaki bilgileri burada bulabilir ve inceleyebilirsiniz. İşçi buluşları, Hizmet Buluşları nedir, Buluşu gerçekleştiren işçi ile işveren arasında buna ilişkin hak ve hükümlülükler neler olduğunu aşağıda bulabilirsiniz.


İŞÇİ BULUŞLARI

Buluşun tescili ve korunması yönünden işçi buluşlarının diğer buluşlardan farkı yoktur Buluşun, işçi tarafından gerçekleştirilmiş olması, işçi ile işveren arasında, buna ilişkin birtakım hak ve yükümlülükleri de beraberinde getirir. Kararname işçi buluşlarını, “hizmet buluşları” ve “serbest buluşlar” olmak üzere ikiye ayırmıştır (m.17). İşçi buluşları bu ayırıma uygun olarak incelenmektedir.

HİZMET BULUŞLARI

1 TANIMI

Kararnamenin 17. maddesinde hizmet buluşları tanımlanmış, bunun dışında kalanların serbest buluş sayılacakları hükmüne yer verilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, “Hizmet
buluşları, işçinin bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya işletmenin veya kamu idaresinin büyük ölçüde deneyim ve çalışmalarına dayanan, işçinin iş ilişkisi sırasında yaptığı buluşlardır”. Bunun dışında kalan buluşlar “serbest işçi buluşları” olarak kabul edilir (m.17/III). Alman İşçi Buluşları Kanununun 4. paragrafında da hizmet buluşu ve serbest buluş ayırımı yapılmış ve aynı şekilde tanımlanmıştır. Bu tanım, Patent ve Faydalı Model Kanun Taslağında da aynen tekrar edilmiştir (m.100/II).

2 UNSURLARI

 2.1 Buluşçunun İşçi Sayılan Kişi Olması

 İşçi buluşu ve hizmet buluşundan söz edebilmek için buluşu gerçekleştiren kişinin Kararnamenin anladığı anlamda “işçi” sayılması gerekir. Kararnameye göre işçi sayılanlar yukarıda açıklandığından burada tekrar edilmeyecektir. İşçi sayılan kişinin işyerindeki ünvanının herhangi bir önemi yoktur. İşyerinde herhangi bir ünvana tabi olmaksızın en alt kademede çalışandan, işyeri örgütlenmesinde yukarıya doğru, ustabaşı, postabaşı, formen, şef,amir, müdür veya genel müdüre kadar tüm çalışanların buluşları hakkında işçi buluşlarına ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ayrıca, temsil yetkisinin iş sözleşmesine dayandığı ve İş Kanununa göre işveren vekili sayılan kişiler de işçi statüsünde olup, bunların buluşları hakkında da Kararname hükümleri uygulanacaktır.İşçi sayılan kişilerin çalışmış oldukları işyerinin, kamu veya özel sektöre ait olmasının da önemi yoktur. Bunların dışında, kamu kurum ve kuruluşlarında memur veya sözleşmeli personel olarak çalışanlar ile silahlı kuvvetler mensuplarının buluşları hakkında da işçi buluşlarına ilişkin hükümler uygulanacaktır.

2.2 Buluşun İş Görme Borcundan Kaynaklanması veya Buluşun Büyük Ölçüde İşletme Deneyim ve Çalışmalarına Dayanması

2.2.1 Buluşun İş Görme Borcundan Kaynaklanması

Kararname işçinin bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği buluşların hizmet buluşu sayılacağını belirtmiştir. Kararnamede, işçinin iş görme borcunun kapsamına ilişkin hüküm yoktur. Bu konu İş Hukukunun uygulama alanına girmektedir. Buluşun, iş görme borcundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, işçinin tabi olduğu İş Kanunu, Deniz İş Kanunu, Basın İş Kanunu ya da Borçlar Kanununun hizmet akdine ilişkin hükümleri dikkate alınarak belirlenecektir. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi ve işyeri uygulamaları ile varsa o işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi bu konuda önemli rol oynayacaktır.

Burada söz konusu olan iş veya hizmet, bir gerçek kişinin başkasının ihtiyacını gören ve ekonomik değeri olan her türlü çalışmasıdır. Belirtmek gerekir ki, bedensel, zihinsel,bilimsel, teknik veya güzel sanatlarla ilgili her türlü çalışma iş sözleşmesinin konusu olabilir. Taraflar açıkça işçinin buluş konusunda çalışacağını kararlaştırmış olabilecekleri gibi, bu durum örtülü kararlaştırma veya halin icabından da anlaşılabilir.

Taraflar buluştan hiç söz etmemiş olsalar dahi, halin icabından işçinin çalışmasının buluşa yönelik olduğu anlaşılabilir. Otomobil fabrikasında istihdam edilen bir makine mühendisi ile yapılan iş sözleşmesinde işin; yakıt tüketimini azaltan, petrol dışında alternatif yakıtla çalışan,sahibini sesi veya parmak izinden tanıyan ya da çalınması halinde aracın yerinin tespit edilmesine yarayan ürün geliştirme şeklinde tanımlanması halinde, iş görme borcunun buluşa yönelik olduğu açıkça kararlaştırılmış olmaktadır. Uygulamada somut bir buluşa yönelik sözleşme hükümlerine pek rastlanmamaktadır. Buna karşılık, yeni ürün ve üretim tekniklerine yönelik somut araştırma ve geliştirme projelerinde çalışmaya ilişkin hükümlere rastlanmaktadır. Sözleşmede bu yönde açık bir hüküm olmasa dahi, vasıfları uygun olan bir işçinin, çalışma yerinin Ar-Ge bölümü olarak belirtilmiş olması, tarafların iradesinin iş görme ediminin buluşa ilişkin olduğunu göstermektedir.

Buluş, birden fazla işçi tarafından yapılmış olabilir. Özellikle belirli bir projede görev alan işçilerin, projenin başarıya ulaşmasıyla ortaya çıkan buluşları bu niteliktedir. Böyle bir buluş da hizmet buluşu sayılacak ve işçiler arasında müşterek mülkiyete ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Buluş asıl işin konusu olabileceği gibi, yan iş olarak da iş görme borcunun konusunu oluşturabilir. Öte yandan, işçi birden fazla işverenle aynı anda iş ilişkisi içerisinde bulunabilir. Özellikle kısmi süreli çalışmalarda, işçinin birden fazla işverene karşı iş görmekle yükümlü olduğu durumlara sık rastlanmaktadır. Böyle bir işçinin gerçekleştireceği buluşun hizmet buluşu sayılarak hangi işverene ait olacağı önemli bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır.İşçinin her bir işletmedeki görevi, görev süresi, buluşun konusu, işletmenin faaliyet alanı ve buluşun işletmede değerlendirilebilirliği gibi durumlar göz önünde tutularak, her bir durumun özelliğine göre karar verilecektir. Bu durumlarda gerekirse, müşterek mülkiyet esasları uygulanabilecektir. Ayrıca buluşun gerçekleştirilmesinde ağırlıklı etkisi olan işletmeye bu hak verilirken diğer işletmeye de basit lisansa benzer kullanım hakkı tanınabilir.


2.2.2 Buluşun Büyük Ölçüde İşletme Deneyim ve Çalışmalarına Dayanması

İş görme borcu buluş olmamasına rağmen işçi, iş ilişkisi sırasında buluş yapabilir. Burada,işçinin menfaati ile işletme menfaati çatışmaktadır. İş görme borcunun kapsamı dışında kalan buluşlar, kural olarak serbest sayılacak ve işçiye ait olacaktır. Zira buluşun ortaya çıkarılması tamamen işçinin kendi kişisel yetenek ve çalışmalarının sonucu olduğu gibi, bu durum, iş ilişkisinin kurulması ve devamında etkili olmamış, işveren tarafından dikkate alınmamıştır.Diğer bir söyleyişle taraflar, anılan nitelikteki buluşu, mevcut iş ilişkisindeki iş görme ve ücret edimleri dışında tutmuşlardır. Bu nedenle buluş da, kural olarak mevcut iş ilişkisinin dışında kabul edilecektir.

İşçinin, iş ilişkisi sırasında gerçekleştirmiş olduğu buluşun, işletmenin faaliyet alanı ile hiçbir ilgisi yoksa serbest buluş sayılacağından kuşku yoktur. Nitekim Kararnamenin 31.maddesinin üçüncü fıkrasında, “Serbest işçi buluşunun işverenin iş alanı içinde değerlendirilebilir olmadığı aşikâr bir şekilde belli ise, işçinin bildirim yükümlülüğü yoktur”hükmüne yer verilmiştir. Burada, işletmeye yabancı olan buluşların serbest sayılacağı açıkça belirtilmiş olmaktadır. Sorun daha çok, iş görme borcunun kapsamı dışında kalan buluşun, işletmenin faaliyet alanıyla ilgili olduğu durumlarda önem kazanmaktadır.

İş ilişkisi sırasında ortaya çıkarılan ve iş görme borcunun kapsamı dışında kalan buluşların serbest sayılıp sayılmayacağı, buluşun ortaya çıkarılmasındaki işçi ile işletme deneyim ve çalışmalarının katkısına göre belirlenecektir. Buluşun ortaya çıkarılmasında ağırlıklı olan işçinin emeği ise buluş serbest sayılacak, işletme deneyim ve çalışmalarının ağırlıklı olması halinde ise hizmet buluşu sayılacaktır. Buluşu bir zincir olarak düşünürsek, bunun tamamlanmasına etki eden ve uzun yıllara yayılan bilgi ve tecrübelerin her biri zincirin bir halkasını oluşturur. İşçinin,işletmede var olan bu halkaları birbirine bağlaması veya son bir halka koymasıyla ortaya çıkan buluş, büyük ölçüde işletme deneyim ve çalışmalarına dayanmaktadır.

Kararname, iş görme borcu dışında kalan buluşun hizmet buluşu sayılabilmesi için “işletmenin veya kamu idaresinin büyük ölçüde deneyim ve çalışmalarına dayanmasını” aramıştır. Burada büyük ölçüde ifadesine vurgu yapılmış olup, bununla basit bir katkının yeterli olmayacağı anlatılmak istenmiştir. Buna göre buluş, kural olarak serbest sayılacak, ancak ortaya çıkarılmasında, işçiden daha çok işletme deneyim ve çalışmalarının etkili olması halinde hizmet buluşu sayılacaktır.

İşletmenin deneyim ve çalışmalarının, buluşun gerçekleştirilmesine etkisinde, işletmenin
faaliyet alanı, işçinin işletmedeki görevi, bu işteki tecrübesi, işe başlamadan önceki ve sonraki bilgi birikimi, eğitim düzeyi, işveren veya diğer çalışanlardan almış olduğu talimat ve tavsiyelerin etkisi önemli rol oynayacaktır. Başlangıçta, eğitim düzeyi düşük olan işçiyi, işverenin eğitim kurumlarına göndererek eğitmesi ve işçinin burada almış olduğu bilgileri kullanarak buluş yapması halinde, bu, hizmet buluşu sayılacaktır.

2.3 Buluşun İş İlişkisi Sırasında Gerçekleştirilmiş Olması

551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre,hizmet buluşundan söz edebilmek için, buluşun iş ilişkisi sırasında tamamlanmış olması gerekir (m.17/II). Kararname bunu “işçinin iş ilişkisi sırasında yaptığı buluşlardır” şeklinde ifade etmiştir. Burada sözü edilen işçi kavramının, teknik anlamda değil, Kararnameye göre işçi sayılan kişiler olarak anlaşılması gerekir. Bu hükmü de buluşun çalışma ilişkisi sırasında gerçekleştirilmiş olması olarak anlamak gerekir

Buluşun tüm unsurları ile iş ilişkisi sırasında tamamlanmış olması şart değildir. Ayrıca işçinin bunu kötüye kullanarak iş ilişkisi sırasında tamamladığı veya tamamlayabileceği bir buluşu iş ilişkisi devam ederken açıklamaması ve ilişkisin sona ermesinden sonra açıklayarak bunun kendisine ait serbest buluş olduğunu iddia etmesine geçerlilik tanınmayacaktır.


 İŞÇİNİN HİZMET BULUŞUNU BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İşverenin hizmet buluşu üzerindeki haklarını kullanabilmesi ve buluşun tescilini yaptırabilmesi için buluştan haberdar olması gerekir. İşçi, sadakat ve rekabet etmeme borcu gereği, iş ilişkisi sırasında tamamlamış olduğu buluşu bir an önce işverene bildirmelidir.Nitekim Kararnamenin 18. Maddesinde buna ilişkin açık düzenleme yapılmıştır. Buna göre, “İşçi bir hizmet buluşu yaptığında, bu buluşunu yazılı olarak ve geciktirmeksizin işverene bildirmekle yükümlüdür. Buluş birden çok işçi tarafından gerçekleştirilmişse, bu bildirim birlikte yapılabilir. İşveren, kendisine ulaşan bildirimin tebellüğ tarihini bildirimde bulunan kişi veya kişilere gecikmeksizin ve yazılı olarak bildirir”.

İşçinin buluşu bildirme yükümlülüğü teknik bir kuralın içerik olarak açıklanmasını ifade etmektedir. Bu yönü itibariyle, hukuki işlemlere yönelik irade açıklaması niteliğinde değildir. İşverenin bilgilendirilmesi amacını taşıyan kanundan kaynaklanan “bildirim”e birçok hukuki sonuçlar bağlanmıştır. İşverenin buluşu talep etmesi, enstitüye tescil ettirmesi veya buluşun serbest kalması için geçmesi gereken sürelerde hep bildirim tarihi esas alınacaktır.

551 sayılı Kararname (m.18/I) ve Alman İşçi Buluşları Kanunu (§ 5, Abz.1), herhangi bir kesin süre vermek yerine, işçinin, hizmet buluşunu geciktirmeksizin işverene bildirmekle yükümlü olduğunu hükme bağlamıştır. Gecikmeksizin ifadesi her somut olayın özelliğine göre belirlenecek şekilde hızlı davranmayı anlatmaktadır. Bildirim yükümlülüğünden söz edebilmek için, hizmet buluşunun tamamlanmış olması gerekir. Madde metnindeki, işçinin “bir hizmet buluşu yaptığında” ifadesinden de bu anlaşılmaktadır. İşçinin, buluşun tamamlandığından emin olmaması halinde, bunu da işverene yazılı olarak bildirmesi ve gerektiğinde şüphelerini de belirtmesinde yarar vardır. İşçi, yapmış olduğu buluşun patentlenebilir olmadığı düşüncesi ile bildirim yükümlülüğünden kaçınamaz. Buluşun patentlenebilir nitelikte olup olmadığının takdiri işçiye ait değildir. Aynı şekilde işçi, iş ilişkisi sırasında tamamlamış olduğu buluşun serbest buluş niteliğinde olduğunu iddia ederek bildirim yükümlülüğünden kurtulamaz. Zira işçinin, iş ilişkisi sırasında yaptığı serbest buluşları da işverene bildirmekle yükümlüdür.

“Buluş birden çok işçi tarafından gerçekleştirilmişse, bu bildirim birlikte yapılabilir” (m.18/I). Ancak, bildirimin birlikte yapılması zorunlu değildir. Buluş yapan işçilerden her
birinin ayrı bir bildirim metnini imzalaması suretiyle de yapılabilir.

Buluşun iş saatleri içerisinde tamamlanmış olması gerekmez. İşçi hizmet buluşunu, iş saatleri dışında tamamlamış olsa da gecikmeksizin işverene bildirmekle yükümlüdür. İş sözleşmesinin sona ermesi veya askıda olması da bildirim yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İş ilişkisi devam ederken yapılan çalışmanın sonucu, iş ilişkisinin bitmesinden sonra ortaya çıkmış olabilir. İşçi, bu durumda da buluşu işverene bildirmekle yükümlüdür. Ayrıca iş ilişkisi sona ermemiş ol