ESAS NO : 2016/119
KARAR NO : 2021/7

DAVA : Patente Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti


DAVA TARİHİ : 18/05/2016
KARAR TARİHİ : 13/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Patente Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,


GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş’nin 1964 yılında kurulduğunu, ülkemiz ve pek çok ülkede üretim yapan ilk ve … şirketi olduğunu, zamanla … bünyesinde yer aldığını ve Holdingin en önde gelen şirketlerinden biri olduğunu, müvekkili firmaların sınai haklara değer veren ve başkalarının haklarına da saygı gösteren bir holding olarak 1.000 civarında muhtelif sınıflarda tescilli marka, birçok incelemeli patent ve patent başvurularına sahip olduğunu, … etken maddesinin ilk defa 1974 yılına ait … numaralı patentte açıklandığını, 1990 yılına ait… nolu patentte idiyopatik pulmoner fibrozis hastalığının tedavisinde kullanılabileceğinin açıklandığını, her iki patentin de süresi sona erdiği için molekülün kullanımının herkese açık olduğunu, kamusal alanda olması nedeniyle her firmanın kural olarak bu molekülü içeren bir ilaç üretme hak ve yetkisine sahip olduğunu, müvekkilin etken maddesi pirfenidon olan bir ilacı piyasaya sürmeyi amaçladığını, Endikasyon patentlerinin, zaten bir hastalığı tedavi ettiği bilinen etken madde kullanımının, örneğin dozunun ayarlanması yoluyla yine aynı hastalığı daha kolay/etkili tedavi ettiğinin bulunduğu patentler olduğunu, bu patentlerin korunma açısından en çok tartışılan patentler olduğunu, diğer taraftan, asıl patenti biten ama herhangi bir usul patenti (doz v.s.) olan bir ilacı, bu usul endikasyon patentlerine tecavüz etmeden, farklı yöntemler kullanarak üretmenin, kullanmanın ve satmanın mümkün olduğunu, müvekkili tarafından yapılan araştırmalarda, pirfenidon molekülünü halen koruyan bir patent bulunmamakla beraber, davalı şirketin bazı “endikasyon patentlerinin” bulunduğunun saptandığını, davalıya ait bu patentlerin …, … ve… sayılı patentler olduğunu, davacının piyasaya sürmeyi düşündüğü ilacın, davalıya ait patentlerin hakkını ihlal etmediğini, davalının endikasyon patentlerinde korunan tüm unsurların dikkate alındığını, ve istemlerde yer alan unsurları ihlal etmeyecek şekilde patentte idiyopatik pulmoner fıbrozu (IPF) tedavi edecek bir başka ilaç geliştirildiğini belirterek 551 sayılı KHK’nın 149. maddesi gereğince, davalının patent belgelerine hiçbir şekilde tecavüzde bulunulmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden, davacının 551 Sayılı KHK’nın 149. maddesindeki önceden ihtar çekme şartını yerine getirmeden bu davayı açtığını, bu nedenle işbu davanın dava şartının yerine getirilmediğinden reddinin gerektiğini, davacının piyasaya sürmeyi düşündüğü ilacın, davalıya ait patent haklarına tecavüz ettiğini, davacı yanın dava dilekçesinde ürününün davalının patentlerine ihlal edip etmediğini kanıt delillerini dosyaya ibraz etmediğini, davalı tarafından layık-ı veçhile beyanda bulunulabilmesi için davanın çözümünde kilit delil niteliğini haiz ruhsat dosyalarının incelenmesi gerekeceğini, davacı yanın dava dilekçesinde yer verdiği birtakım beyanlardan, her ne kadar ürünün adı zikredilmemiş olsa da, ürününün … ticari isimli ürün olduğu anlaşıldığı, davaya konu ürünün … olduğu var sayılarak cevapların verileceğini, Sağlık Bakanlığı TÎTCK resmi internet sitesinden KÜB ve KT dokümanlarının üçüncü kişilerin erişimine açık olması sebebiyle, dava konusu ürünün … olduğu ve KÜB ve KT bilgilerine göre davalının patent haklarına tecavüz ettiğinin anlaşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce bildirilen tüm deliller toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmıştır.


Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacının ruhsata konu ürünün “…” isimli ürün olduğu, söz konusu ürünlerin davalının … sayılı patentinde koruma altına alınan buluşun kapsamına girmediği, eşdeğer nitelikte olan unsurlar dikkate alındığında da patentin kapsamına girmediği, … ve … sayılı patentlerinin kapsamına girdiği görüş ve kanaatine varılmıştır.

KANAAT VE GEREKÇE

Dava, 551 sayılı KHK’nın 149 (SMK 154) maddesi uyarınca açılmış, davacının ruhsata konu “…” isimli ürünün, davalıya ait …, …, … sayılı patentlere tecavüz oluşturmadığının tespiti talepli davadır.
Davanın açıldığı 18.05.2016 tarihinde yürürlükte olan kanun Mülga 551 sayılı KHK’dır. Bu nedenle, davacının ürünlerinin davalının patentlerine tecavüz edip etmediği, Mülga 551 sayılı KHK’nın ilgili maddeleri kapsamında incelenmiştir.


551 SAYILI PATENT HAKLARININ KORUNMASI HAKKINDA KHK’NIN DAVA KONUSUNA İLİŞKİN MADDELERİ:


Patentten Doğan Hakkın Kapsamı ‘ ,
Madde 73 – Patent hakkı sahibi, buluşun yeri, teknoloji alanı ve ürünlerin ithal veya yerli üretim olup olmadığı konusunda! herhangi bir ayırım yapmaksızın patent hakkından yararlanır.
Patent sahibinin, üçüncü kişiler tarafından izinsiz olarak aşağıda sayılanların yapılmasını önleme hakkı vardır:


a – Patent konusu ürünün üretilmesi, satılması, kullanılması veya ithal edilmesi veya bu amaçlar için kişisel ihtiyaçtan başka herhangi bir nedenle olursa olsun elde bulundurulması;
b – Patent konusu olan bir usulün kullanılması;
Patent Başvurusu veya Patentten Doğan Koruma Kapsamı ve İstem veya İstemlerin Yorumlanması
Madde 83 – Patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir. İstem veya istemler tarifhame ve resimler esas alınarak yorumlanır.
İstem veya istemler, bir yandan patent başvurusu veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve diğer yandan üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde birlikte yorumlanıp.


Patent başvurusu yapılmış olan beşeri, veteriner ve zirai ilaçların imalat ve satış ruhsatlarının tasdiki için ilgili makamlarca talep edilen ve yaratılmaları ve birikimleri önemli bir gayret ve masraf gerektiren ve sahipleri tarafından umuma açıklamamış olan bilgi ve test sonuçlan talep sahibi makam tarafından gizli tutulur. Bilgi ve test sonuçlannı talep eden makam bunların haksız kullanımının önlenmesi için gerekli tedbirleri alır.


İstem veya istemler, kullanılan kelimelerle sınırlı olarak yorumlanamaz. Bununla beraber, patent başvurusu veya patentten doğan koruma kapsamının tespitinde istem veya istemler, buluşu yapan tarafından düşünülen fakat istem veya istemlerde talep edilmeyen, buna karşılık ilgili teknik alanda uzman bir kişi tarafından tarifname ve resimlerin yorumlanması ile ortaya çıkacak özellikleri kapsayacak şekilde kabul edilmez.
Patent başvurusu veya patentten doğan koruma kapsamının belirlenmesinde tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte, istem veya istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer nitelikte olan unsurlar da dikkate alınır.
Tecavüzün varlığının ileri sürüldüğü tarihte, eşdeğer unsur, esas itibariyle aynı işlevi görüyorsa ve bunu aynı şekilde gerçekleştiriyorsa ve istem veya istemlerde talep edilen unsur ile aynı sonucu ortaya çıkarıyo

rsa, genel olarak istem veya istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir.
İstem veya istemlerin kapsamını belirlemek için patentin verilmesi ile ilgili işlemler sırasında veya patentin geçerliliği süresince, koruma kapsamının belirlenmesinde patent başvurusu veya patent sahibinin beyanları dikkate alınır.


Patent, buluşun işlev veya sonuçlarının örneklerini veya buluşun bir düzenlenmesinin örneklerini kapsıyorsa, istem veya istemler bu örneklerle sınırlanmış olarak yorumlanmaz. Özellikle, ürün veya usulün sahip olduğu ilave özelliklerim patentte açıklanan örneklerde bulunmaması, bu örneklerde bulunan özellikleri kapsamaması veya bu örneklerde, belirtilen her amaç veya özelliği gerçekleştirememesi hallerinde, ürün veya usul istem veya istemler ile sağlanan koruma kapsamının dışında tutulmaz.

Usul Patentleri İle İlgili Haklar

Madde 84- Patent konusunun yeni ürün veya maddelerin elde edilmesine ilişkin bir usul olması halinde, aynı özellikleri taşıyan her ürün ve maddenin patent verilmiş buluş konusu usule göre elde edilmiş olduğu kabul edilir. Aksini savunan kişi, bunu ispatla yükümlüdür…

Patentten Doğan Hakka Tecavüz Sayılan Fiiller

Madde 136 – Aşağıda yazılı fiiller patentten doğan hakka tecavüz sayılır:
a – Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek
b – Kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla üretilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak
c – Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu olan usulü kullanmak veya buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak; … Patent bir ürünün yapılışına ait bir usul için alınmışsa, aynı nitelikleri taşıyan her ürün, patenti alınmış usule göre yapılmış sayılır. Usule tecavüz etmeksizin ürünü ürettiğini iddia eden davalı bunu ispat etmekle yükümlüdür.


Patentten Doğan Hakların Kapsamının Sınırları
Madde 75 – Aşağıdaki fiiller patentten doğan hakların kapsamı dışında kalır: