ESAS NO : 2017/169
KARAR NO : 2019/293
DAVA : Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/10/2013
KARAR TARİHİ : 02/07/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 25 yılı aşkın bir süredir dünya seyahat ürünleri üretiminde sektör liderlerinden biri olan … firmasının Türkiye’deki tek yetkili distribütörlüğünü üstlendiğini, müvekkilinin distribütörlük anlaşmasına istinaden sorumluluklarını ve misyonunun farkında olan basiretli, dinamik ve alanında uzman bir kuruluş olduğunu, müvekkili firmanın … kod numaralı ve Türk Patent Estitüsü tarafından 21.06.2010 tarihinde tescil edilen “…” buluş başlığını taşıyan patent bakımından Türk Patent Enstitüsü nezdinde 03.01.2011 tarihinden bu yana inhisari lisans hakkı sahibi olduğunu, bu buluş ile alakalı olarak Türk Patent Enstitüsü nezdinde 551 Sayılı Patent KHK gereği, patent hakkı sahibi ile yapılmış olan sözleşme çerçevesinde ilgili patent bakımından 03.01.2011 tarihinden bu yana inhisari lisans hakkını haiz olduğunu, lisans sözleşmesinden ötürü sözleşme kapsamında … tescil numaralı patente ilişkin ürünlerin üretilmesi, pazarlanması ve satışı konusunda tek yetkili olduğunu, davalı yanın müvekkili firmanın maddi ve manevi emek vererek elde ettiği patent lisans haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğunu, müvekkili firmanın inhisari lisans hakkı sahibi olduğu valiz ile birebir aynı olan ürünleri üretip satışını gerçekleştirdiğini, davalı yanın hukuka aykırı kullanımlarına son vermesini sağlamak amacı ile davalıya … 16.Noterliği’nin … tarihli ihtarname gönderildiğini, ancak davalının haksız ve hukuka aykırı kullanımlarına son vermediği gibi aksine kullanımlarını arttırdığını, müvekkili firma aleyhine tüketiciler/müşteriler nezdinde karalama kampanyası başlatarak kendi taklit ürünlerine yönelinmesini sağladığını, davalı tarafından müvekkiline gönderilen … 21.Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile “patentinin alındığı bilidirilen valiz yenilik özelliğine sahip olmayıp kamuya mal olmuş tasarımlardandır” şekinde beyanda bulunulduğunu, davalının eylemlerinden dolayı müvekkilinin sektörde oluşturduğu itibar ve prestije maddi-manevi zarar verildiğini, söz konusu valizlerin toplum nezdinde müvekkili firma ile özdeşleştiğini, müvekkili firmanın dava konusu valizlerin tüketici nezdinde ayırt edici hale gelmesi için reklam sektöründe yoğun harcamalar yaptığını, ilgili valizlerin sosyal medya da satışının gerçekleşmesini sağlayarak ürünlerin popülaritesini arttırdığını, sosyal medyanın alışveriş konusunda en çok kullanılan ve tıklanılan siteleri olan Markafoni ve Morhipa ile anlaşarak ürünlerinin bu siteler üzerinden de satışının yapılmasına olanak sağladığını, ünlü mağazalarla anlaşarak Dünya çapında tanınan ürünlerini bu mağazalarda satışa sunarak tüketicilerle buluşmasını sağladığını, davalının müvekkili firmanın ürettiği dava konusu valizlerin birebir aynısını taklit ederek müvekkili firmanın sattığı fiyatın çok altında satışa sunduğunu, haksız rekabete sebebiyet verdiğinden bahisle, davalının Türk Patent Enstitüsü nezdinde … tescil numarası ile … Limited adına 21.06.2010 tarihinden bu yana tescilli olan “…” başlıklı buluş bakımından, Türk Patent Enstitüsü nezdinde 03.01.2011 tarihinden bu yana inhisari lisans hakkını elinde bulunduran müvekkili firmanın … kod numarasını haiz patent hakkına yönelik vuku bulan tecavüzün tespiti, meni, durdurulması, önlenmesi ve tazmini ile fazlaya ilişkin bilcümle hak ve alacakları saklı kalarak 10.000,00TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının eylemlerinden kaynaklanan haksız rekabetin tespitine, men’ine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … Tic.Ltd.Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1990 yılından bu yana çantacılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, sektörün öncü kuruluşlarından biri olduğunu, kendisine ait ürünleri Türk Patent Enstitüsün nezdinde marka, tasarım vb. Fikri haklarını adına tescil ettirerek kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, davacı tarafından davaya konu valizlerin … adına TPE nezdinde … no ile tescilli olduğu ve söz konusu ürünlerin kullanımının sona erdirilmesi hususunda müvekkili şirkete 2012 yılında ihtarname gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından bu ihtarnameye cevaplarda, patente konu buluşun yeni olmadığı, yerli ve yabancı birçok firma tarafından üretilerek piyasaya sunulduğunun bildirildiğini, davaya konu Valiz başlıklı buluşa konu ürünlerin yerli yabancı birçok firma tarafından uzun yıllardır kullanıldığını, buna ilişkin belgeleri, faturaları dosyaya sunduklarını, ayrıca bu ürünlerin birçok marka patent ofisi nezdinde tescile bağlandığını, söz konusu patent belgesinin yeni olmadığını, davacının iddia ettiği ve buluş olarak nitelendirdiği valiz özelliklerinin bir çok firma tarafından üretilerek piyasaya arz edilen birçok üründe kullanıldığını bu niteliklerin kimsenin tekeline bırakılamayacak derecede aleni unsurlar olduğunu, müvekkili şirketin 2003 yılı kataloğunda yer alan ürün asıllarında da bu unsurların kullanıldığını, davaya konu patent belgesinin yerli yabancı birçok firmada tarafından üretildiği gibi ABD patent ofisi nezdinde de bir çok firma adına patent belgesine bağlanıldığını, davacının davasına dayanak gösterdiği ürünün harcıalem hale gelen yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma kriterine haiz olmayan bir ürün olduğundan bahisle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/43 esas sayılı dava dosyasında davacı … Tic. Ltd.Şti. vekilinin dava dilekçesinde özetle; asıl dava ile birleştirme talebi ile, dava konusu patentin 551 sayılı KHK ‘nın aradığı şartları taşımadığı hususunu tevsik eden bir kısım patent belgesini dosyaya sunarak, dava konusu patentin, “ürünün genişlemesini sağlayan bir fermuar sistemi”, “ürünün taşımasına kolaylık sağlayan tutacak”, “ürünün yer değiştirmesine kolaylık sağlayan çekecek” ve “ürünün taşınmasına yer değiştirmesine kolaylık sağlayan tekerlekler” gibi piyasaya arz edilen birçok üründe kullanılan ve kimsenin tekeline bırakılamayacak derecede aleni unsurlar içerdiğini, yerli yabancı birçok firma tarafından üretilerek piyasaya arz edilen valizlerde, valizlere sertlik kazandırmak için Polikarbonat ve Akrilik Butil Stiren (ABS) kullanıldığını belirterek davalı adına tescilli ürünün yerli yabancı birçok firma tarafından üretilerek harcıalem hale gelen, yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma kriterine haiz olmayan ürünler olduğunu beyanla, 25.06.2004 tarih, … nolu Valiz başlıklı patent belgesinin iptaline, sicilden terkinine, tedbiren 3.kişilere devrinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/43 esas sayılı dava dosyasında davalı … Limited vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın İngiltere merkezli küresel bir firma olduğunu, dünya çapında 5 yıllık satış hacmi 5.000,000 adetin üzerinde olan, alanında öncü firmalardan bir tanesi olduğunu, müvekkiline ait ürünler ve patent konusu valizlerin dünyanın en iyi filmlerinde kullanıldığını ve bu filmler sayesinde ürünlerin tanınması imkanının kolaylaştırıldığını, müvekkilinin dünya genelinde tanınan ürünlerini kendisi ya da lisans hakkı sağladığı firmalar tarafından kullanıldığını, dava konusu patentin Türkiye üzerindeki kullanım haklarının ise lisans sahibi … Ltd. Şti.’ne ait olduğunu, dünya çapında tanınan ve tercih edilen müvekkili firmanın ürünlerinden bir kısmının da dava konusu … kod numaralı ve Türk Patent Enstitüsü tarafından 21.06.2010 tarihinde tescil edilen “…” buluş başlığını taşıyan incelemeli patent çerçevesinde gerçekleştirildiğini, bu buluş çerçevesinde ticari faaliyetlerini yoğun olarak gerçekleştirdiğini ve buluşun kullanım haklarını lisans yolu ile devrettiğini, birleşen dosya davacısının müvekkilinin tescilli patentine tecavüz eder şekilde kullanımlarda bulunduğunu, bir patentin incelemeli patent tescili alabilmesi için hali hazırda kendisinden önce gerçekleştirilen patent başvuru ve tescillerinin istemleri ile karşılaştırmasının yapılması gerektiğini, anılan karşılaştırmanın Uluslararası Ofisler tarafından yapıldığını, müvekkiline ait patent bakımından da bu incelemenin yapıldığını, başkaca patentlerin incelemeli patent bakımından dikkate alınmasının mümkün olmadığını, müvekkilinden önce yapılan patent başvurularının zaten incelendiğini, müvekkilinden sonra yapılan başvuruların ise yeniliği etkilemez durumda olduğunu, dosyaya sunulan katalogların bu dava bakımından delil teşkili etmesinin mümkün olmadığını, kataloglarda ürünlerin patent konusu teknik özelliklerinin görülemez olduğunu, bu nedenle de delil olarak kabul edilemeyeceklerini, dava konusu buluşun, tescil müracaatına konu edildiği tarihte yeni ve tekniğin bilinen durumunun aşılmasını sağlar nitelikte olduğunu, davacı yanın yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması kriterlerinin ortadan kalkmasına sebep gösterdiği … nolu patente, müvekkil firmanın kendi tarifnamesinde de yer verdiğini ve hangi hususlar bakımından yenilik sağladığını patentin tarifnamesinde belirttiğini, dava konusu patentin yeni ve tekniğin bilinen durumunu aşılmasını sağlar mahiyette olduğunu beyanla hukuka aykırı birleşen karşı davanın reddi ile, esas davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı-Birleşen dava dosyası davacısı … vekilinin 04.08.2015 tarihli dilekçesiyle; dava konusu … sayılı patent belgesinin, … sayılı Avrupa patentine dayandığını, Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından, … sayılı Avrupa patentinin 31.10.2013 tarihli gerekçeli karar ile iptal edildiğini ve ilk tescil kararından rücu edildiğini, davacının herhangi bir Avrupa patenti olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı-Birleşen dava dosyası davalısı … vekilinin, 26.08.2015 tarihli dilekçesinde; Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından verilen … sayılı Avrupa patentinin halihazırda EPO ve ve pek çok ülke nezdinde tescilli olduğunu, Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından, … sayılı Avrupa patentinin 31.10.2013 tarihli gerekçeli karar ile iptal edilmesinin Temyiz ‘e açık olduğunu, aynı tarihli dilekçesinde ise; müvekkili firmanın söz konusu EPO itiraz kararına itirazlarına ilişkin evraklarını sunarak EPO nezdindeki patent iptal kararının bağlayıcı olmamakla birlikte kesin olmadığını ve davaya konu patentin EPO nezdinde ve Türkiye ‘de halihazırda tescilli olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır.
Asıl dava:
551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK kapsamında açılan patente tecavüzün tespiti, meni, durdurulması, önlenmesi ve buna bağlı olarak maddi tazminat talepli davadır.
Birleşen dava, asıl davaya konu patentin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Birleşen davada, davalı asıl davada davacı adına kayıtlı … no’ lu patentin istemlerinin koruma alanları belirlendikten sonra, ana istem ya da istemlerin başvuru tarihi veya varsa rüçhan tarihi itibariyle yeni olup olmadığı, valiz üretimi alanında çalışan standart bir farazi teknisyen gözü ile değerlendirme yapıldığında ve başvuru veya rüçhan tarihinde tekniğin bilinen durumundaki en yakın referanstan hareket edecek farazi uzman kişi için buluşun aşikar olup olmadığı, böylece buluş adımı koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, asıl davada, patentteki istemler unsurlarına ayrıştırılıp, davalı tarafa ait valizlerin, davacının dayandığı …. no’ lu patentteki herhangi bir istemin unsurlarını hepsi bir arada olmak üzere içerip içermediği, suçlanan ürünün, patent istemlerinin koruma alanı içinde kalıp kalmadığı hususlarında düzenlenen 10.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda;”… Davalı-Birleşen Davada Davacı Şirket … tarafından dosyaya sunulan valizlerin, … sayılı patent belgesi ile korunan 1-11 nolu istemlere tecavüz ettiği, Davacı-Birleşen Davada Davalı Şirket … adına tescilli … sayılı patent belgesi belgesinin, dosyadaki deliller karşısında buluş basamağı kriterini taşımadığı…” görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce;
Dosyada toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ışığında EPO temyiz sürecinin beklenilmesine gerek görülmediğine karar verilerek, taraflar arasındaki ihtilafın halli, asıl ve birleşen dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporları uzman görüşü, taraf vekillerinin itirazlarının da değerlendirilmesi, öncelikle hükümsüzlük talebi açısından değerlendirme yapılmak suretiyle dava konusu patentin yenilik ve buluş basamağının bulunup bulunmadığı, varsa davacı patent hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve davacının talep ettiği tazminatın varlığı ve miktarı husususlarında bilirkişi heyetince düzenlenen 22.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda;”… belgesi bir Avrupa patentinin Türkiye’de geçerli kılınmış hali (validasyonu) olup, Avrupa Patent Ofisi kayıtlarına göre geriye etki edecek şekilde geçersiz kılınmış görünmektedir. Ancak Türk Patent Enstitüsü kayıtlarında patent halen geçerli görünmektedir. Öncelikle kayıtlar arasındaki bu uyumsuzluğun giderilmesi gerekmektedir. Türk Patent Enstitüsünden patentin güncel durumunun sorulması, gelecek yazı cevabına göre patentin hükümsüz olmadığının belirtilmesi halinde tecavüz ve hükümsüzlük incelemesi yapılabileceği, söz konusu patentin hükümsüz kılındığının anlaşılması halinde ise; geriye dönük olarak patent hakkı hiçbir zaman var olmamış sayılacak ve bundan dolayı bir patent tecavüzünden bahsedilemeyeceği gibi hükümsüzlük talebi de konusuz kalacaktır…” görüşünün bildirildiğ