“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen …/…/2016 tarih ve 2015/149 E. – 2016/396 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 04/05/2017 tarih ve 2017/406-2017/433 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri


Davacı vekili, müvekkilinin TR 2009 06695 sayı ile tescilli “Çatı Kaplama Malzemesinde Yenilik” konulu incelemeli patent belgesinin sahibi olduğunu, müvekkilinin bu buluşu ile kapalı mekanların çatı ve teraslarının dış etkilerden korunması adına “shingle” adı verilen kaplama malzemelerinin, tekniği bilinen durumundan oldukça farklı bir yöntemle daha kolay, çabuk ve muntazam bir şekilde uygulamasının sağlandığını, müvekkilinin sektöründe bu öncü yaklaşımının uzunca bir süre bizzat müvekkilden mal alan davalı yanca taklit edilmeye başlandığını, bu durumun davalı işyerinde … …. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla 2014/182 D.iş sayılı dosyası kapsamında tespit edildiğini ileri sürerek, davalının eylemlerinin müvekkiline ait incelemeli patent belgesine tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine ve ref’ine, ….000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini istemiştir.

Davalı İddia ve Görüşleri


Davalı vekili, müvekkilinin ürünlerinin üretim şekli ve yaratığı görsel etki itibarı ile davacı şirketin patentinde belirtilen üretim şekli ve yarattığı görsel etkiden tamamen farklı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı


İlk Derece Mahkemesince, davacıya ait TR 2009 06695 B sayılı incelemeli patent belgesine konu ürünlerin davalı firmanın fabrikasında üretilmediği, davalı tarafından farklı bir teknik olan “… Baskı” tekniği ile üretim yapıldığı ve dava konusu patentte yer alan istemlerdeki unsurların, davalının kullandığı yöntemlerdeki unsurlarla eşdeğer olmadığı, bu nedenlerle de davacının patent hakkına tecavüz eyleminin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı


Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece yaptırılan uzman bilirkişi incelemesi sonucunda davalı tarafından “… Baskı” tekniği ile üretim yapıldığının ve bu teknik ile dava konusu patentte yer alan istemlerdeki unsurların eşdeğer olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.


Dava, patent hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince benimsenen bilirkişi raporu uyarınca, davalı tarafın “… baskı” yöntemi ile üretim yaptığı ve bu yöntemin de davacı adına tescilli TR 2009 06695 sayılı patentin istemlerine tecavüz oluşturmadığı gibi eşdeğer unsur niteliğinde olmadığı kabul edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça bu rapora karşı, davalı işletmesinde yapılan … …. … Hukuk Mahkemesinin 2014/182 D. İş. sayılı delil tespiti dosyasındaki resimler ile davalı işletmesindeki makinelerin üretim yönteminin “…. baskı” yöntemi olmayıp patent ile korunan istemlere tecavüzün bulunduğu yönünde ciddi itirazlar ileri sürülmüştür. Benimsen bilirkişi raporunda da davacı patenti ile “… baskı” yöntemi karşılaştırılmasına rağmen, davalının gerçekte “…. baskı” yöntemi ile üretim yaptığına dair denetime elverişli bir değerlendirme de bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı ileri sürdüğü itirazları, gerektiğinde mahallinde keşif de yapılmak suretiyle, karşılayacak şekilde rapor alınmak suretiyle bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ:

Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça ; Yargıtay