DOSYA NO: 2020/711
KARAR NO : 2021/1352
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2017 (Dava) – 11/10/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/184 Esas – 2018/190 Karar
DAVA : Patente Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 15/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 15/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/10/2018 tarihli, 2017/184 Esas ve 2018/190 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; PVC doğrama işi yapan müvekkili tarafından uzun yıllar boyunca yaptığı çalışmalar neticesinde oluşturulan “polimerden mamul kaplama hattı” nın Türk Patent Marka Kurumu’nda 2015/05937 nolu incelemeli patent ve 2017/16336 sayılı ek patent olarak kayıt altına alındığını, patentin en önemli özelliğinin astarlama, boyama, desen verme ve laklama işlemlerinin tek bir makinede yapılabiliyor oluşu ve ayrıca hurda malzemelerin de kullanılabiliyor oluşu olduğunu, bu şekilde zaman ve yerden tasarruf sağlanabildiğini, ek patentte de birtakım geliştirmeler yapıldığını, ancak bu şekilde emek verilen patentlerin davalı tarafından haksız olarak kullanıldığının anlaşılması üzerine mahkemenin 2017/104 Değ.İş sayılı dosyasından tespit yaptırdıklarını, davalının da müvekkilinin patentindeki istem-1’deki gibi makineleri tek tek veya aynı anda farklı işlevleriyle kullanabildiğinin saptandığını, ihlalin açık olduğunu, her ne kadar tespit raporunda rulman yerine kızak kullanıldığı belirtilmişse de, SMK 89/5.maddeye göre istemlerde belirtilmiş unsurlara eşdeğer unsurların da dikkate alınacağının düzenlendiğini, patentin 21.09.2015’de yayına çıktığını, incelemeli patent isteğinin kabulü ile 20 yıl koruma altına alındığını, davalının hem ana patenti hem de ek patenti ihlal etmekte olduğunu belirterek, davalının eyleminin SMK uyarınca patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, makine ve üretilen ürünlere elkonulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, fazlaya dair hakları saklı olmak üzere 2.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, hükmün masrafı davalıya ait olmak üzere yurtiçinde tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu ve reddi gerektiğini, sunulan patent belgeleri incelendiğinde teknik konuda uzman olmayan 3. kişilerce dahi bunun rahatça anlaşılabilecek olduğunu, bahsi geçen patent ve ek patent başvuru konusunun makinenin “Tekniğin Bilinen Durumunu Aşma/Buluş” ve “Dünyada Yenilik” kriterlerini taşımadığı, dolayısıyla patent konusu edilemeyeceğini ve davacı taleplerinin haksızlığının ortaya çıkacağını, patent ve ek patent konusu profil desenleme makinesinin, anonim biçimde kamuya mal olmuş ve çok eskiden beri bilinen bir makine olduğunu, başvuru sahibinin bu makine üzerinde yaptığı birtakım değişikliklerle yeni bir icatmış gibi patent konusu edilmesinin, koruma için gerekli olan dünyada yenilik ve buluş basamağı şartını taşımadığından kabul edilemez olduğunu, başvurucunun bu talebinin, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, olsa olsa faydalı model konusu edilebilecekken incelemeli patent ve ek patent başvurusunda bulunan tarafın anılan korumadan yararlanamayacağının açık olduğunu, yine tarifnameden anlaşılacağı üzere dava konusu makine ile davacının dünyada yeni buluş sayılan bir özellik icat ettiğinin kabulünün mümkün olmadığını, tarifnamede, boyama ve desenleme tekniğinin bilinen durumuna örnek olarak TR 2007/01910 sayılı davacının babası adına başvuru yapılan faydalı modeli konusu alt üst kaplama aparatının gösterildiğini, ancak, kabul anlamına gelmemek ve işbu faydalı model hakkında da her türlü dava, şikâyet ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, tarifnamede tekniğin bilinen durumuna örnek gösterilen söz konusu başvurunun faydalı model başvurusu olup yasal mevzuata göre faydalı modellerin buluş basamağı tekniğinin bilinen durumunu aşma kriterini taşımadığının izahtan vareste olduğunu, kaldı ki davacının, babası (…) tarafından üretildiği iddia olunan 2007/01910 başvuru nolu faydalı modeldeki geliştirmeler sonucu icat edildiğini iddia etmekle esasen, dava konusu makinenin yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşma/buluş basamağı kriterini taşımadığını, dolayısıyla hâlihazırda kullanılan makine olduğunu tevilli ikrar etmekte olduğunu, davacının patent ve ek patent başvurusuna konu ettiği makinenin, sektörde halihazırda kullanılan plastik ekstrüzyon makinelerinden farklı olmadığını, davacının tekniğin bilinen durumunda buluş basamağı olarak esas aldığı faydalı model konusu alt üst kaplama aparatının da, yasal mevzuat bakımından “Buluş basamağı” özelliği taşımadığı, kötüniyetle müvekkili hakkında delil tespiti isteyip huzurdaki davayı ikame ettiğinin açık olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesiyle bunun tespit edileceğini, diğer yandan müvekkili işyerinde kullanılan makine sisteminin, patent ve ek patent konusu makinedeki ana istem ve diğer istemlerden farklı olduğunu ve eşdeğer sayılamayacağını, kaldı ki müvekkilinin bu makineleri 3. şahıs firmalardan satın aldığını, bu haliyle makinelerin kullanımının patent hakkına tecavüz oluşturmadığının açık olduğunu, delil tespiti, bilirkişi raporundan da müvekkili makinesinin dava konusu edilen makinenin teknik özelliklerinden farklı olduğunun tespit edildiğini, 2015/06937 başvuru nolu patent konusu ürünün ana isteminde açık farklılıklar bulunduğunu, keza 2017/16336 başvuru nolu ek patent konusu ürünün 7 istemden oluşmakta olduğunu, ana istem bakımından müvekkilinin kullandığı makinede farklılıklar bulunduğunu, bağlı istemlerden ise 2 tanesinin mevcut olmadığının anlaşıldığını, hal böyle olunca; kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın incelemeli patent ve ek patent başvurusu konusunun makinenin patent hakkının sağladığı korumalardan yararlanmak için tüm unsurlarının mevcut olduğunun kabulü halinde dahi, müvekkilinin kullandığı makinelerin patent ve ek patent konusu makineden farklı olması sebebiyle patent hakkının ihlali niteliğinde sayılabilecek ve tecavüz teşkil edecek mahiyette bir filli bulunmadığını, dava dilekçesinde tekniğin bilinen durumundan farklı olarak; mevcut sistemde hurda malzemenin kullanılamadığı ancak dava konusu makine ile hurda malzemenin kullanılabiliyor olduğunun ileri sürüldüğü, patent konusu makinenin astarlama-boyalama-desen verme-laklama işlemlerini tek bir makinede yapabilmesi nedeniyle hurda malzemenin kullanılabildiği iddia edilmişse de, dava konusu tarifnamede belirtilmeyen böylece patent alma şartlarını taşıyıp taşımadığı anlaşılamayacak ihtilaf konusu makinenin teknik özelliklerine ilişkin, davacının hiçbir beyan ve iddiasını kabul etmediklerini, tarifnamede hurda malzemeye ilişkin hiçbir açıklama yer almadığından mahkemece de dinlenmemesi gerektiğini, davacının mahkemeden delil tespiti talebinde bulunduğunu, tekniğin bilinen durumundan farklı biçimde kauçuk top yerine silikon silindire geçtiğini ve boyanın aktarımını %60’tan %90’a çıkardığını iddia ettiğini, ancak; ek patent tarifnamesinde tekniğin bilinen durumuna ve dava konusu makinenin bu özelliğine ilişkin hiçbir açıklama yer almadığı gibi kauçuk kaplı merdaneli veya silindir şeklindeki baskı metodu “tekniğin bilinen yönü” olup bunun yeni bir icat olmadığının açık olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunun aşikar olduğunu, patent ve ek patent başvuru konusu edilen profil desenleme makinesi/ekstrüzyon cihazı, gerek müvekkil tarafından gerekse PVC doğrama sektöründe muhtelif firmalar tarafından dünya çapında uzun yıllar boyunca kullanılmakta olan bir makine olduğu, piyasada halihazırda satış konusu olduğunu, dava dışı …, … gibi firmalar tarafından üretilerek satışa sunulduğunun dilekçemiz ekinde sunduğumuz faturalarla da sabit olduğunu, kamuya mal olmuş profil desenleme makinesinin patent şartlarını taşımadığının açık olduğunu, makinelerinin satıldığı tarihlere dikkat edilecek olursa, patent başvuru tarihi olan 2015’ten çok daha önce kullanılan makineler olduğunun anlaşılacağını, dava dışı … Şti. tarafından 2006’dan beri kullanlan bu makineden çıkan baskılı ürünleri davacıya sattığını, dilekçe ekinde sundukları faturalardan da anlaşıldığını, dolayısıyla, varlığını zaten bildiği bir makinayı kendisi icat etmiş gibi patent başvurusu yapan davacının kötüniyetli olduğunun ortada olduğunun yapılacak yargılama neticesinde de anlaşılacağını, açıkça aranan yenilik ve buluş basamağı şartını taşımadığını, kaldı ki; söz konusu patent başvurusunun incelemeli patent konusu olup inceleme sonucunun henüz belli olmamasının da, başvuru konusu patentin ve ek patentin koruma kapsamında olmadığını açıkça gösterdiğini, lisans sözleşmesinin de huzurdaki yargılamayla ilgisi olmadığından dinlenmemesi gerektiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09/12/2014 tarih, 2014/13008 Esas ve 2014/19283 Karar sayılı kararı, dava konusu edilen patent ve ek patentin hükümsüzlüğü ile tecavüzün mevcut olmadığının tespitine ve davacının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etme zaruretinin doğduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın maddi ile manevi tazminat taleplerinin dayanağı olan belgeler sunulmadığı gibi, zarar kavramının da açıklanmadığını, hangi eylem nedeni ile ne kadar miktarda uğranıldığı açıklanmayan zarardan dolayı tazminat talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, haksız ve dayanaksız olan ve fahiş miktarlar içeren işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, 2015/05937 başvuru numaralı patent ve 2017/16336 başvuru numaralı ek patentin hükümsüzlüğü ile tecavüzün mevcut olmadığının tespitine, maddi manevi tazminata dair haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. (Ancak, yerel mahkemece de belirtildiği üzere, hükümsüzlüğe dair bir k arşı dava harcı yatırılmamıştır).
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, “….Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli 2015/05937 sayılı patent ve 2017/16336 sayılı ek patentin koruma altında olduğu, anılan incelemeli patentlerin davacı lehine tekelci nitelikte hak ve yetkiler sağlamakta olduğu, patentin korunan istemleri davacının izni olmaksızın 3.kişilerce üretime veya ticarete konu edildiğinde SMK’nın patent ihlaline ilişkin 85, 89 ve 141.maddeleri uygulama konusu olacağı, davacının ihlal iddiası ile davalı eyleminin tespit edilmesini talep ettiği, mahkemece 2017/104-104 sayılı D.iş tespit dosyasında keşif yapılarak, davalının ürettiği makineler öğretim üyesi makine mühendisi bilirkişi tarafından incelendiği, bilirkişinin, davalıya ait üründe, 05927 nolu patentin ana isteminin bazı unsurlarının mevcut olduğunu, bazılarının eksik olduğunu, keza ek patentin de 2, 4, 6 ve 7 nolu istemlerinin kullanıldığını rapor ettiği, davalının bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunduğu, işin teknik niteliği gözetilerek, yanların kanıtları derlendikten sonra dosyanın Ankara FSHHM’ye gönderilerek, makine mühendisi ve sınai mülkiyet uzmanı, Türk Patent uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişinin patent koruma ilkelerine uygun olarak dosyadaki verileri incelediği, istemler ile ihlal iddia edilen ürünü karşılaştırdığı, istemlerde yer alan unsurlardan hangilerinin mevcut olduğunu, hangilerinin bulunmadığını sıraladığı, buna göre, davalıya ait üründe ana istemin temel unsurlarının bütünü ile yer almadığının belirlendiği, keza, tali istemlerde yer alan unsurların da büyük ölçüde mevcut bulunmadığı, kısmen bazı unsurların mevcut olduğunun rapor edildiği, buna göre, davalı yanın dilekçesinin, aynı işlev veya amacı taşıyan bir makine olmasının, tek başına patent ihlalini göstermediği, patent fikrini ortaya koyan ana istemde tanımlanan öğretinin suçlanan üründe bütünü ile mevcut olmadığının 4 Haziran 2018 tarihli raporla sabit olduğu, bilirkişi raporunun açık ve denetlenmeye elverişli biçimde düzenlendiği, tespit raporuyla da çeliştiğinin söylenemeyeceği, zira, tespit raporunda, bir kısım istemlerin ve unsurların mevcut olmadığının bildirilmiş olduğu, nitekim, tespit bilirkişisi bağımsız istemin bazı unsurlarının mevcut olduğunu belirttiğinden, bu görüş veya tespitin, patente tecavüz bulunduğu sonucuna götürmeyeceği, her ne kadar muhasebe incelemesi yapılmış olsa da, toplanan ve incelenen kanıtlarda patente tecavüzün bulunmadığı hukuki sonucuna varılmakla; SABİT OLMAYAN DAVANIN REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; “Patent koruması ve sisteminin anlaşılmamış ve değerlendirilmemiş olduğunu, bilirkişi raporunun 4. sayfasında, eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığının belirtildiğini, öncelikle müvekkilin incelemeli patent almış olup, incelemeli patentinin asıl korumasının ‘tek hat üzerinde’ bütün sürecin maliyet, yer, zaman ve boya kaybı olmadan yapılabilmesiniı sağlamakta olduğunu, nitekim gerek patent gerekse de ek patentte özellikle ürünün tek hat üzerinde tamamlanmasından bahsedilmiş olup, kendilerinin