T.C. ANKARA FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2020/82 Esas
KARAR NO : 2021/338

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Marka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2021


Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan Marka YİDK Kararının İptali, Hükümsüzlük istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA :


Davacı vekili dilekçeleriyle özetle, davalı tarafın 2017/72293 sayısı ile gerçekleştirdiği itirazların kurum tarafından reddedildiğini, verilen kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin 1978 yılından beri faaliyet gösterdiğini 1998 yılından beri de cüzdan, …, valiz, çanta imalatı, satışı gibi alanlarda pek çok markalaşmış firma ile ve internet üzerinden e-ticaret siteleri aracılığıyla satış yapan bir şirket olduğunu, gerek yurtiçi gerekse de yurtdışında çok ciddi satışlarının bulunduğunu, müvekkili şirket gruplarından … Deri.. Ltd. Şti.’ne ait www.aksanderi.com sitesinde de bu hususların görülebileceğini, davalı şirketin ülkemizde esamesi dahi okunmazken ve yine dünyada 18 ve 25. Sınıfta satışı dahi yokken müvekkilinin “…” markasını 2001/16567 sayısı ile 18, 25 ve 35. Sınıflarda tescil ettirdiğini, müvekkilinin 2001 yılından itibaren … markasını 18. Sınıfta … ve 25. Sınıfta ayakkabılarda ve ayrıca 35.sınıfta imal ettiği ürünler ile alt lisansör olarak satış ve pazarlamasını yaptığı diğer marka ürünlerde kullandığını, müvekkilinin ciddi ve yoğun kullanımlarının bulunduğunu, müvekkilinin hali hazırda 2014/05894 sayılı markasının da tescilli olduğunu,

müvekkilinin 35. Sınıfta kazanılmış hakkının bulunduğunu, 2001/16567 sayılı marka kapsamında 25. Sınıf mallar arasında, ilgili markanın başvuru tarihi itibariyle … emtiasının bulunmadığını, ancak müvekkilinin bu mal grubunda yoğun kullanımı bulunduğunu, buna dair belgeleri dosyaya sunduklarını, müvekkilinin tescilsiz olarak da … markası üzerinden eskiye dayalı kullanıma bağlı gerçek hak sahibi olduğunu beyanla davanın kabulünü, müvekkilinin 18. Sınıf mallar bakımından markasını tanınır hale getirdiğini, davalının EUIPO nezdindeki tescillerinin Türkiye açısından bir önemi bulunmadığını, davalının tescilli markaları kapsamında yalnızca baş giysileri ve 14. Sınıf malların bulunduğunu, müvekkilinin markaları ile 2017/72293 sayılı markasının ayırt edilemeyecek kadar benzer markalar olduğunu,

müvekkilinin 25. Sınıf “…” emtiaları bakımından eskiye dayalı hak sahipliğinin bulunduğunu, “…” emtialarında tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, … markasının 2001 yılından başlamak üzere 2012-2018 yılları arasında çok yoğun şekilde müvekkili tarafından kullanıldığını, bir kısım faturalar … firması tarafından kesilmiş ise de bu firmanın müvekkili firmanın kardeş firması olduğunu, adresleri ve ortaklarının aynı olduğunu, müvekkilinin 2015/102634 sayılı “…” markası için kurum tarafından verilen kararda da karşı oy olarak müvekkilinin öncelik hakkının tespit edildiğini, başvuru sahibi davalının TÜRKPATENT kurumu nezdindeki kayıtlarında … emtiasının bulunmadığını, yalnızca baş giysileri emtialarının bulunduğunu ve yine saatler mallarını kapsadığını, baş giysileri ile kemerlerin tamamen farklı ihtiyaçlara yönelik ürünler olduklarını,

bu nedenle tüketicilerin bu iki mal grubunu karıştırmayacağını, … ürünlerinin, “deri ürünleri ve aksesuarları” malları ile çok daha yakın ilişkili olduğunu, müvekkilinin … markaları ile ilgili açılan davaların devam ettiğini, bu davalar sonucunda müvekkilinin “…” emtiası açısından hak sahibi olma ihtimali bulunduğunu, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin 25. Sınıftaki kullanımlarını bildiği halde bu sınıfta başvuruda bulunduklarını, davalının yalnızca saat üretimi ve satışı olduğunu,1991-2017 yılları arasında tek bir adet dahi … satışı veya deri ürün-aksesuar satışının bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında görülen İzmir FSHHM’nin 2017/1E – 2017/175K sayılı davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, 2019-M-9758 sayılı YİDK kararının iptalini ve 2017/72293 sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının Cevabı


Davalı kurum vekili cevap dilekçesi ile özetle; verilen kurum kararının yerinde olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


Diğer davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile özetle ; müvekkili şirketin 2017/72293 sayılı başvurusunun 18, 25 ve 35. Sınıf mal ve hizmetleri kapsadığını, başvurunun ilk olarak 5/1-ç maddesi uyarınca davacı firmaya ait kötü niyetle tescil edilmiş 2001/16567 ve 2014/05894 sayılı markalar ile 2015/102624 ve 2015/102634 sayılı markalar nedeniyle reddedildiğini, müvekkilinin itirazları sonucunda, redde gerekçe markaların hükümsüz kılınmış veya reddedilmiş olmaları nedeniyle 25. Sınıf mallar bakımından müvekkili başvurusunun ilana çıktığını,

başvurunun ilanına karşı davacı yanın 2017/107764, 2016/80310, 2015/33087, 2015/33079, 2015/102634, 2014/05894 ve 2001/16567 sayılı markalara dayalı olarak itirazda bulunduğu, ancak bu itirazların reddolunduğunu, davacının hükümsüzlük talebinin mevsimsiz olduğunu, YİDK kararının iptali istemli davalara sonrasında delil sunulamayacağını, davacının 25. Sınıfta ilk başvurunun kendisi tarafından yapılmış olmasını gerekçe göstererek kendisinin gerçek hak sahibi olduğunu iddia ettiğini, halbuki müvekkili şirketin 1984 yılından bu yana dünyanın en büyük başta saatler olmak üzere, gözlük, …, çanta, deri ürünler, giyim eşyası ve aksesuar üreticilerinden biri olduğunu, 18. sınıfta deri ürünleri üretimine cüzdan ve … üretimi ile 1992 yılında başlamış, 1996 yılında ilk deri çanta koleksiyonunu piyasaya arz etmiş ve menşe ülkesi ABD’de ilk “…” mağazasını açmış olduğunu,

müvekkili şirket sadece takı, saat, aksesuar alanında değil, bay-bayan …, pantolon, şallar, şort, ceket, denim, elbise, etek, giyim ile çantalar, cüzdanlar, telefon kılıflar, ayakkabılar, mumlar, kokular, güneş gözlükleri, akıllı saatler üzerinde ve bu ürünlerin perakende satışında da … markasını kullandığını, müvekkilinin ülkemizdeki ilk marka tescilinin 91/002860 sayılı marka olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin davacı yandan çok daha önceden beri tescillerinin bulunduğunu, davacının itiraza mesnet markalarının 25. Sınıfta tescilli olmadığını, bu sınıfı içerir şekildeki tüm başvurularının reddedildiğini, bu kararlara karşı açılan davaların müvekkili lehine sonuçlandığını,

müvekkili şirketin İzmir FSHHM nezdinde davalıya ait 2001 16567 Tescil No’lu “…’’ ibareli markanın kullanılmaması nedeniyle 2013/103E sayılı davayı ikame ettiğini, verilen karar ile davacının 2001 16567 Tecil No’lu “…” ibareli markasının 25., 35. sınıflar ile 18. sınıfın 18.1, 18.3, 18.4 ve 18.5 No’lu alt sınıfları için hükümsüzlüğüne karar verildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19.12.2014 tarihli, 2014/13171 E. ve 2014/20080 K. sayılı KISMİ BOZMA ilamıyla 25. ve 18. sınıftaki mallar bakımından kararın onandığını, ancak 35. sınıfta yer alan hizmetler bakımından sadece eksik inceleme gerekçesiyle kısmen bozulduğunu,

yeniden kurulan hükümde de 2015/24 Esas ve 2015/111 Karar sayılı kararı ile 35. sınıftaki hizmetler bakımından da 2001 16567 No’lu “…” ibareli markanın 35. sınıfta tekrar iptaline karar verildiğini, bu kararın da daha sonra 556 Sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptali nedeniyle bozulduğunu, ancak 2015/13761 E. ve 2017/1634 K. sayılı 556 Sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptali sebebiyle tanzim edilen BOZMA kararına rağmen, yerel mahkemenin kararının 18 ve 25. sınıftaki mallar bakımından kesinleştiğini, taraflar arasında 25. Sınıf mallar açısından çok uzun yıllardır çekişme bulunduğunu, yine davacı aleyhine İzmir FSHHM nezdinde 2017/1E sayılı davanın ikame edildiğini,

bu dosyada davacı kullanımlarının müvekkili marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğine kanaat getirildiğini, ancak davacıya ait 2001 16567 (geriye kalan 18. sınıftaki mallar ile 35. sınıftaki hizmetler bakımından) ve 2014 05894 sayılı markaların kötü niyetle tesciline ilişkin hükümsüzlük taleplerinin reddolunduğunu, anılan karara karşı İzmir BAM’a yapılan istinaf başvurusu sonucunda da ise ilgili markaların hükümsüzlüğüne karar verildiğini, ancak bu kararın da Yargıtay tarafından bozulduğunu, taraflar arasında 25. Sınıf mallar bakımından çekişmenin mevcut olduğunu, … firmasının, davacı yanın bağlı şirketi olduğunu, davacının 2013 yılından önce … markasına yönelik ciddi kulllanımlarının dahi bulunmadığını,

davacının itiraz dilekçesi ekinde 25. sınıfta kemerler üzerinde kullanımına ilişkin sunduğu deliller kapsamındaki kemerlere ve kemerler için kullanıldığı iddia edilen etiket ve kutulardaki kullanımlar da müvekkilinin markasını kullanım şekli olan ve 2008 yılından beri tescilli olan logosunun taklidinden ibaret olduğunu, davacı itirazlarının kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin, müvekkili şirketin “…” markasının ülkemizde 18, 25 ve 35. sınıflarda 2001 yılında tescilli olmamasından yararlanıp, kötü niyetli olarak kazanılmış hak iddiasında bulunduğu 2001 16567 Tescil No’lu ve “…” kelime markasını kendi adına tescil ettirmiş olduğunu, davacının taraflar arasında görülen uzlaşma süreci sonucunda bir anlaşma olmayınca müvekkili şirketin tanınmış “…” markasını kullanım şekline ve stilizasyonuna da iyice yaklaşan hatta müvekkili şirketin “VINTAGE” sloganını da içerir, 20’ye yakın “…” ve türevi marka tescil başvurusunda bulunduğunu,

davacının kullanımlarının müvekkili markalarını taklit eder nitelikte olduğunu, davacının 18. sınıf kapsamındaki taklit logoları da barındırır ürünleri müvekkili şirketin orijinal “…” markalı saatlerinin satıldığı BOYNER gibi Türkiye’nin büyük perakende satış noktalarında bir arada satışa sunulmakta olduğunu, bu durumun da nezdinde davacı yana ait ürünlerin müvekkili şirketin ürünleri olduğu zannını oluşturduğunu, perakende satış sitelerinde de “…” markası aratıldığında, müvekkili şirketin “…” markalı saatleri ile davacıya ait “…” mark