“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.04.2012 tarih ve 2011/85-2012/99 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacının İddia ve Görüşleri

Davacı vekili, müvekkili ile müvekkili şirketin eski ortakları olan davalılar ve bu davalılarca kurulmuş bulunan davalı şirket arasında imzalanan 08.09.2010 tarihli protokol kapsamında isim, marka ve logo kullanımı vd. konulara ilişkin anlaşma sağlandığını, müvekkilinin isim, marka, logo vd. unsurları sözleşmeye uygun kullanmasına rağmen davalı şirketin müvekkili aleyhine … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/9 E. sayılı dosyası ile markaya tecavüzün tespiti istemiyle haksız olarak dava açtığını, sözleşmeye aykırı davranan davalılar yönünden sözleşmede öngörülen cezai şart talep koşullarının oluştuğunu belirterek şimdilik 10.000,00 TL cezai şartın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalının İddia ve Görüşleri

Davalılar vekili, 08.09.2010 tarihli sözleşmedeki cezai şartın niteliği gereği kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, müvekkilleri yönünden sözleşmedeki cezai şartın sözleşme şartları kapsamında kullanımına izin verilen … A.Ş. isminin davacı tarafından kullanılmasına davalı tarafından itiraz edilmesi, marka ve patent konusunda başvuru halinde bu duruma muvafakat edilmemesi haline münhasır olduğunu, davacının sözleşmede belirlenen … ismi ve logo kullanımına ilişkin hususlara riayet etmemesi sebebiyle aykırılığın tespiti ve giderimi için dava açıldığını, davacının sözleşme kapsamında … ismini kullanmasına müvekkillerinin herhangi bir itirazının bulunmadığı belirterek davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı

Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 08.09.2010 tarihli protokolün C bendindeki 1. maddede öngörülen cezai şartın davacının, davalı şirketin sahip olduğu mevcut marka ve patentler ile ilgili olarak bir dava açmayacağına ilişkin bir taahhüdü içerdiği, bu madde kapsamında iptal davası açmama yükümlülüğünün davacı için öngörüldüğü, ayrıca cezai şartın marka ve patentlerin iptaline yönelik bir dava açılması halinde istenebileceği, oysaki davalı şirket tarafından davacı aleyhine açılmış bulunan davanın markaya tecavüzün tespiti ve men’i istemine ilişkin olduğu, davacının cezai şart talebine ilişkin şartların gerçekleşmediği, özellikle davalı şirketin markayı kullanmada bir kısıtlamasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Yargıtay Kararı

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak ; Yargıtay